featured

Birden Çok Evlilik ve Hileli Evlenme Suçları

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Aile düzenine karşı suçlar kapsamında yer alan hileli evlenme ve birden çok evlilik, hukuk sistemimiz kapsamında suç olarak tanımlanmış ve cezai yaptırıma bağlanmıştır. Bu yazımızda, söz konusu suçlar hakkında merak edilenleri sizler için bir araya getirdik.

Birden Çok Evlilik ve Hileli Evlenme Suçları Nelerdir?

Birden çok evlilik ve hileli evlenme suçları, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Aile Düzenine Karşı Suçlar” başlıklı sekizinci bölümünde, 230. Madde de düzenlenmiştir.

TCK 230. maddesinin birinci fıkrasında, “Evli olmasına karşın, başkası ile evlenme işlemi yaptıran” kişi için altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verileceği belirtilmiştir.

Aynı maddenin ikinci fıkrasında, “Kendisi evli olmamakla birlikte, evli olduğunu bildiği bir kimseyle evlilik işlemi yaptıran” kişi için de aynı ceza öngörülmüştür.

Yine TCK 230. maddesinin üçüncü fıkrasında da, “Gerçek kimliğini saklamak suretiyle bir başkasıyla evlenme işlemi yaptıran” kişi açısından üç aydan bir yıla dek hapis cezası verileceği düzenlenmiştir.

Birden Fazla Evlilik ve Hileli Evlenme Suçunun Unsurları Nelerdir?

Aile düzeninin korunması amacıyla düzenlenen bu suçlar kapsamında, birden fazla evlilik ve hileli evlenme eylemleri cezai yaptırıma bağlanmıştır. Bu suç kadın ya da erkek tarafından işlenebilir. Ancak bu suç kasten işlenebilen bir suçtur. Yani birden fazla evlilik ya da hileli evlenme kastı olmaksızın, taksirle ikinci bir evlilik gerçekleşmesi halinde suç oluşmayacaktır.

Bu suçun kasten işlenmiş olması yanında, TCK 230. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen suç açısından, evli olan bir kişinin usulüne uygun bir şekilde ikinci bir evlenme işlemi yaptırması da, suçun oluşumu için gereklidir. Bu kapsamda ilk evliliğin Türkiye’de ya da yabancı bir ülkede gerçekleşmiş olmasının bir önemi bulunmaz. Bir başka ifade ile ilk evlilik (birinci evlilik) boşanma, iptal ya da ölüm nedeniyle sonlanmadığı sürece, ikinci bir evlilik yapılması suç oluşturacaktır.

TCK 230. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen suç açısından bakıldığında, bu kez failin evli olması aranmaz. Bu fıkra uyarınca, kişi evli olduğunu bildiği bir kişiyle ikinci defa evlenmesi gereklidir. Yani failin, evlendiği kişinin aslında evli olduğunu bilmesi yeterlidir. Bu suç yönünden de ilk evliliğin Türkiye’de ya da yabancı bir ülkede olması fark etmez.

Yine TCK 230. maddesinin üçüncü fıkrasında da, kişi gerçek kimliğini saklayarak sanki bir başkası gibi evlenmektedir. Bu eylemde hukuk sistemimiz kapsamında cezai yaptırıma bağlanarak suç olarak kabul edilmiştir.

Aile düzenine karşı işlenen suçlar kapsamında kalan bu eylemler için şikayet şartı aranmaz. Yani herhangi bir şikayet olmasa dahi durumun öğrenilmesi ile birlikte Cumhuriyet Savcılığı tarafından resen soruşturma başlatılır. Bu bağlamda, şikayetten vazgeçme ile de soruşturma ya da ceza davası düşmez.

Dava Zamanaşımı ve Görevli Mahkeme

Birden çok evlilik ve hileli evlenme suçları için yapılan yargılamalar açısından, olağan dava zamanaşımı süresi olan 8 yıllık süre geçerlidir. Yani dava zamanaşımı süresince bu suç yönünden her zaman soruşturma açılabilir. TCK 230 maddenin dördüncü fıkrasında bu suçlar yönünden zamanaşımı, evlenmenin iptali kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

Birden çok evlilik ve hileli evlenme suçları uzlaşma kapsamında bulunan suçlardan değildirler. Ancak bir yıl veya daha az ceza alındığında adli para cezasına çevrilebilir ve iki yıl ya da daha az ceza alındığında ise ertelenebilir veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilebilir. Bu suçlar nedeniyle yargılama yapma görev ve yetkisi de Asliye Ceza Mahkemeleri’ne aittir.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

OKU Haber Dergi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!