Bazı kelimeler gerçekten çok güzel! Ve maalesef ki bazı hisler, duygular ve düşünceler apaçık bir şekilde Türkçe kelimelerle tam olarak ifade edilemiyor. Bazı hislerimizi, düşüncelerimizi, duygularımızı ve içinde bulunduğumuz durumu..
Bazı kelimeler gerçekten çok güzel! Ve maalesef ki bazı hisler, duygular ve düşünceler apaçık bir şekilde Türkçe kelimelerle tam olarak ifade edilemiyor. Bazı hislerimizi, düşüncelerimizi, duygularımızı ve içinde bulunduğumuz durumu pat diye ifade etmek yerine mecburen uzun uzadıya cümleler kurmak zorunda kalıyoruz ve bazen yine de başarılı olamıyoruz. Ama başka dillere ait bu kelimeler öyle mi? İşte, pat diye kendinizi ifade edebileceğiniz yabancı dillerdeki o kelimeler…
Bulunduğunuz ortamda birisi bir espri yaptı ve espri aslında çok kötü diyelim… ve siz bu kötü espriye kahkahalar atarak güldüyseniz bunun adı Endonezyaca’da “jayus”
Şimdi sırada Arapça var… Eğer sevdiğiniz kişi için “umarım ondan önce ölürüm çünkü onun benden önce ölmesine katlanamam” diye düşünüyorsanız, buna kısaca “ya’arburnee” diyebilirdiniz.
Son yıllarda Türkiye’de gerekli olan bir kelime “Chi ku” Çünkü Çince’de, birisinin zor zamanlardan geçmesine; mutsuz olmasına rağmen gülümsemeye devam etmesi “Chi ku” kelimesiyle ifade ediliyor.
Eğer bir Japon olsaydınız hiçbir şey düşünmeden uzaklara bakıp dalma eylemine “boketto” diyebilirdiniz.
Bu kelimenin Almanca olduğunu belirtmeye gerek yok herhalde… Ve bu kelime özellikle evde bir şey bozulduğunda, işin uzmanından yardım almak varken çok anlıyormuş gibi kendisi düzeltmeye çalışan Türk erkekleri için gerekliydi. Çünkü “verschlimmbessern” kelimesi Almanca’da; bir şeyi tamir etmeye uğraşırken daha da bozmak anlamında kullanılıyor.
Sevgi dolu bir anı anlatmaya yarayan bir kelime daha… Portekizce’de “cafune” kelimesi; sevilen kişinin saçları arasında parmakları gezdirmek eylemi için kullanılıyor.
“Sobremesa” kelimesi keşke Türkçe’de olsaymış! Çünkü İspanya’da, arkadaşlarla yenilen yemek sonrasında sofradan kalkmayıp sohbet etme geleneğine bu isim veriliyor.
Aşkın verdiği heyecanla içiniz içinize sığmıyor ve bunu anlatmak için sıklıkla “midemde kelebekler uçuşuyor” diyorsunuz… Eğer Tagalog dilini kullanıyor olsaydınız buna sadece “kilig” demeniz yeterli olacaktı.
Yazması gerçekten zordu, kim bilir okunuşu nasıldır… Ama Farsça’da soğuktan dolayı dişlerin birbirine çarpmasına “zhaghzhagh” deniyormuş.
İnsanın kendisini bir yere yabancı hissetmesi, sıla hasreti duyması, memleketinden uzak olması Fransızca’da “depaysement” kelimesi ile özetlenebiliyor.
Günümüz internet ve sosyal medya çağında gelişen photoshop uygulamaları nedeniyle belki de Türkçe’de de en gerekli olan bir kelime “layogenic” Tagalog dilinde, fotoğraflarda veya uzaktan çok güzel görünen birinin aslında o kadar da güzel olmadığını anlatmak için “layogenic” kullanılıyormuş.
Türkiye’de el şakaları oldukça seviliyor ve bu nedenle “mencolek” kelimesi keşke Türkçe’de de olsaydı diyebiliriz. Çünkü Endonezyaca’da birisinin korkutulması amacıyla omzuna dokunulması hareketi için bu kelime kullanılıyor.
Hemen hemen hepimiz bir şeyi hatırlamaya çalışırken istemsiz bir şekilde başımızı kaşıyabiliyoruz. İşte bu eyleme Hawaii dilinde “pana po’o” deniyor.
Türkçe’de en gerekli olan bir kelime daha… Çocuğunun akademik başarı sahibi olması için baskı uygulayan annelere Japonca’da verilen isim “kyoikumama”
Eğer çok soru soran biriyseniz Rusya’ya gittiğinizde sizin için “pochemuchka” denebilir. Çünkü Ruslar, çok soru soran kişiler için bu kelimeyi kullanıyor.
Hani bardaklar bazen bir yüzey üzerinde leke bırakır ve biz buna Türkçe’de dümdüz “leke” der geçeriz… İtalyanlar ise buna bir isim vermiş; “culaccino” bu kelime, bardağın bıraktığı lekeyi diğer lekelerden ayırmak için oldukça etkili.
Türkçe’de olsa kadınlar tarafından sık kullanılacak kelimelerden biri “age otori” Çünkü Japonca’da bu kelime, kuaförde saçını yaptırıp sonuçtan memnun kalmama durumunu anlatmak için kullanılıyor.
Türkiye’de kötü günde ortalıkta görünmeyen iyi gün dostu insanlar için genelde hakaretvari kelimeler kullansak da Norveççe’de buna “godværsvenn” deniyor.
Tayland dilinde, zahmet verileceği endişesiyle birisinin yardımına engel olmaya çalışmak “greng-jai” kelimesi ile özetleniyor. Bizler Türkiye’de bu durumu anlatacak bir kelime kullanmıyoruz ancak bu hareketi bertaraf etmek için “yooo lütfen, Allah aşkına, ölümü gör” gibi cümleler kuruyoruz.
Birisinin aşık olduktan sonra iştahının kaçması durumuna Rahat Nui dilinde “manabamate” deniyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.