featured

Deprem Fırtınası Nedir? Türkiye Deprem Fırtınası Yaşar mı?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Deprem fırtınası nedir son zamanlarda artan depremler nedeniyle merak ediliyor. Son olarak deprem fırtınası Manisa için söz konusu olmuş ve yüzlerce deprem ard arda yaşanmıştı. Peki ya deprem fırtınası İzmir için söz konusu mu? Türkiye deprem fırtınası yaşar mı? Türkiye için deprem fırtınası uyarısı söz konusu mu? İşte, deprem fırtınası nedir ve neden olur sorularının cevapları…

Türkiye birçok fay hattı bulundurduğu için depremlere çok yatkın ülkelerden biri. Özellikle son yıllarda ülkemizde çok sık karşılaştığımız “Deprem Fırtınası” ne demek? Art arda devam eden depremler büyük bir depremi tetikleyebilir mi, deprem fırtınası nedir? Bu soruların yanıtını uzmanlarımıza sorduk ve bakın hangi bilgilere ulaştık.

Deprem Fırtınası Ne Demek ?

Deprem fırtınası, yüzlerce depremin arka arkaya meydana gelmesiyle oluşur. Son yıllarda ülkede sık sık yaşanan doğa afetlerinden biri olan deprem fırtınaları, aynı bölgede art arda depremlerin olması demek. Bu süreç birkaç gün olabileceği gibi birkaç hafta ya da daha uzun da sürebiliyor.

YouTube video

Yaşanan bu korku dolu anlar bölge hakkına “Daha büyük bir deprem mi gelecek?” sorusunu akıllara getiriyor. Deprem fırtınası nedir hakkında İstanbul Teknik Üniversitesi Avrasya Yer Bilimleri Fakültesi eski Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz ve Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir’den edindiğimiz bilgileri bu yazımızda sizinle paylaşıyoruz.

Deprem Fırtınası Nedir?

Çok sayıda küçük depremlerin oluştuğu ve bu topluluğun deprem fırtınası şeklinde isimlendirildiğini söyleyen Prof. Dr. Okan Tüysüz, hemen hemen herkesin bir kez deneyimlediği depremlerin ana şok ve artçı depremlerden meydana geldiğini de ekledi. Deprem fırtınalarında oluşan depremlerin çoğunlukla 5 ve 5,5 şiddetinden büyük olmadığını belirten Prof. Dr. Tüysüz deprem fırtınaları ile ilgili şu bilgileri verdi:

“Geçtiğimiz yıllarda Manisa’da yaşanan durumlar buna örnek gösterilebilir. Ana deprem olmamasına rağmen Manisa ve çevresinde irili ufaklı bir sürü deprem meydana geldi. Fakat İzmir’de 2020 yılında gerçekleşen 6.9 şiddetindeki depremin arkasından daha küçük depremler oldu. Bu örnekte bir deprem fırtınaları söz konusu değil.”

Türkiye Deprem Fırtınası Yaşayan Ülkeler Arasında

Deprem fırtınası tespit edebilmek için dikkat edilmesi gereken en ayırt edici özelliğin ana şok olduğunu söyleyen Prof. Dr. Okan Tüysüz, deprem fırtınasında bir ana şok yaşanmadığını da belirtti ve şunları söyledi:

“Geçmişte Manisa’nın dışında yer alan Savaştepe’de deprem fırtınaları meydana geldi. Ayrıca Gökova’da da deprem fırtınaları yaşandı. Deprem fırtınaları yaşanabilmesi için gereken şartlardan biri eğer bu faylarda oluşacaksa, pek çok fayın kesişme noktası olmalıdır”

Bunlara ilaveten deprem fırtınaların volkanların üzerinde de görülebileceğini ifade eden Prof. Dr. Okan Tüysüz, bu durumu şöyle açıklıyor:

“Magmanın yükselmesi ve hareket halinde olması bu tür olaylara neden olur. Diğer yandan yer altı suyu ya da jeotermal su çekilen bölgelerde de deprem fırtınaları yaşanabiliyor. Deprem fırtınalarının büyük şiddette bir depremi harekete geçirdiğine dair bir veriye sahip değiliz. Yani deprem fırtınalarının büyük depremleri oluşturmadıklarını biliyoruz. Son dönemlerde gündemde olan bir diğer konu ise bölgedekiler tarafından pek hissedilmeyen, küçük şiddette depremler. Özel sismograflar yardımıyla kaydedilen ve bazı bölgelerde oldukça sık rastlanan bu küçük depremlerin daha büyük depremlerin ayak sesleri olup olmadığı bilim dünyasında tartışılır bir konu haline geldi.”

Prof. Dr. Hasan Özbilir ise deprem fırtınalarını şöyle açıklıyor:

”Deprem fırtınası, birkaç gün sürebileceği gibi birkaç hafta kadar da sürebilen, ana şok bir depreme sahip olmayan belli bölgede gerçekleşen küçük çaplı depremlerdir.”

Deprem Fırtınası Nedir, Nedenleri Nelerdir?

Düşük şiddetlerde binlerce sarsıntının art arda meydana gelmesiyle oluşan deprem fırtınalarını artçı depremlerden farklı kılan özelliğinin artçı şokların ana deprem sonrasında gerçekleşmesi olduğunu da belirtti. Prof. Dr. Sözbilir deprem fırtınaları nedenleri ve oluş sebepleriyle ilgili ise şunları söyledi:

“Magma girişimleri ve aktif volkanik alanlarda var olan stresin yoğunluğu sebebiyle deprem fırtınaları yaşanabilir. Aktif jeotermal alanlar ve yüksek boşluk suyu basıncı bulunduran hidrotermal sistemler de deprem fırtınaları için elverişli bölgelerdir. Bunların yanı sıra insandan kaynaklı nedenlerden dolayı da deprem fırtınaları yaşanabilir. Eski zayıflık bölgelerinin tekrar aktifleşmeye başladığı alanlarda da deprem fırtınalarına rastlanabileceği gibi, asismik krip hareketi yapan faylarda veya birbirileriyle bağlantılı fayların doğrudan etkileşimleriyle de deprem fırtınası görülebilir.”

Dünyada Deprem Fırtınaları Örnekleri

ABD, Havai, Alaska, Yeni Zelanda ve Japonya’da deprem fırtınalarının yoğun gözlemlendiğini belirten Prof. Dr. Sözbilir, bu ülkelerin dışında Avrupa’da da Yunanistan ve Batı Alplerde sık sık deprem fırtınalarının yaşandığını da ekledi. Bir iki gün sürebileceği gibi bir yıl da sürebilen deprem fırtınalarının yoğunluğuyla sismik durgunluk süresinin ilişkili olduğunu ifade eden Sözbilir, sanılanın aksine orta şiddette bir depremin her koşulda öncü bir şok olma özelliği bulunmadığını belirtti.

Bonus: İnsan Kaynaklı Depremler Nasıl Oluşur?

YouTube video
Peki ya insan kaynaklı depremler nasıl meydana geliyor ya da bu konuda neler yapılabilir gelin bu soruların cevabını Prof. Dr. Sözbilir’den alalım:

“İnsan kaynaklı depremlere daha çok jeotermal sahalarda ve petrol-doğalgaz alanlarında rastlanıyor. Bu tür yerlerde trafik ışık sistemi kurularak sahalarda ortaya çıkan depremin şiddeti belli seviyede tutulur ve o bölgede yaşayan insanların rahatsız olmaları önlenir. Tesiste üretim reenjeksiyon veya esnasında meydana gelen depremlerin belirlenen eşik değerine ulaştığında devam etmekte olan üretim ve reenjeksiyon işlemleri derhal durdurulur ya da uygulanan basınç miktarı azaltılır. İşte trafik ışık sisteminin çalışma prensibini ana hatlarıyla bu şekildedir. Bu sayede hem jeotermal sistemin devamlılığı sağlanır hem de o bölgede yaşayan insanları tedirgin edecek bir deprem ihtimali ortadan kaldırılmış olur.”

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

OKU Haber Dergi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!