Gdo nedir sorusu son 30 senedir sıkça gündeme gelen ve çözümü de derinlerde olmayan bir konudur. Gıdalarda katkı maddelerinin varlığı, etkileri konusunda bir dönem yapılan araştırmalar çarpıtıldığı için çözüm de..
Gdo nedir sorusu son 30 senedir sıkça gündeme gelen ve çözümü de derinlerde olmayan bir konudur. Gıdalarda katkı maddelerinin varlığı, etkileri konusunda bir dönem yapılan araştırmalar çarpıtıldığı için çözüm de muallak bir hal almıştır. Korona salgını ile beraber gıdaların içeriğinde yeni düzenlemeler olması muhtemel görünüyor.
Koronavirüs salgınının çıkışı gıdaya bağlansa da gdo içeren ürünlerle tam kesinleşen bir nedensellik bulunmamaktadır. Besinin içerisindeki bağışıklık anlamında değerlendirme yapılacak olursa bağlantı kurulabilir. Bir besin maddesinin içinde organik halde bağışıklık güçlendiren lifler vardır. GDO, bu liflerin etkisini, verimini azalttığı için virüslere karşı insan vücudunun direncini kırmaktadır. Sadece nişastalı ürünlerde bu etkinin olmadığı da geçmiş dönemlerde kanıtlanmıştır. Dolayısıyla diğer gıdaların içeriğinin değişmesi salgının hızlı yayılmasına neden olmuş olabilir.
Virüse direnen hücrelerin beslendiği lifler kendi işlevini yerine getiremediğinde ufak bir virüs büyük salgınlara neden olabilecektir. Bu bakış açısı üzerinden devam edildiğinde, ilk gdo içeren besin maddelerinin Çin’de olması durumu destekliyor. Çin’de koronavirüs araştırmaları yapılmakla beraber gdo nedir sorusunun yanıtıyla salgın temelli yeni tanımlamalar da var denebilir.
90’lı yıllarda bir dönem tarımsal ürünlerde organik çözümlere odaklanılmıştı. Sofralara girmekte olan gıda maddelerinin organik yapısının bozulması nedeniyle GDO içeren gıdalar engellenmişti. O dönemin koşullarında algı karışıklıkları nedeniyle iyi kötü ayrımı olmadığından için bu gıdalara da yansıdı. Gdo içeren ürünler birden sorunsuz hal alıverdi ve üzeri kapatıldı. Dolayısıyla hakkındaki tartışmalar da devamlı olarak sürdü.
Genetiği değiştirilmiş gıdalar, gdo kullanım amacının değişmesi ile gündeme gelen bir ifadedir. Gdo, bir gıdayı diğer zararlı durumlara karşı koruyan madde olarak tanımlanmaktadır. Bu maddenin genetiği değiştiren bir hal alması içeriğine enjekte edilen başka maddelerle alakalıdır. Tarım alanında üretim esnasında dış etkenlerin neden olduğu sağlığa aykırı durumları engellemek için üretilen bu ürünler yeni bir sıkıntıyı gündeme getirmiştir.
Hangi gıdaların genetiği değiştirildi soya, mısır, pamuk ve kolza ürünleri ile özdeşleştirilmektedir. Özellikle nişasta içeren gıdalarda zararı olmadığı bilinen gdo için tanımlama sorunu olduğu fark edilebilir. Genetiği değiştirilen ürünler ve koruyucu madde eklenen ürünler farklıdır, ancak aynı gibi algılatıldığı dönem olmuştur.
Dışarıdan yapılan müdahalelerin ürünlerin içerisine eklenerek şeklini değiştirmesi hormonla alakalı bir durum olarak değerlendirilmelidir. Kategori karmaşası olmaması bakımından hormonlu gıdalar, gdolu ürünler vs. ayrı kulvarda devam etmektedir.
Bir gıdanın hormon açısından dengesizliği, şeklinin değişmesi, hızlı büyümesine yönelik yapılan eklemelerle ilgilidir. Aslında genetiği değiştirilmiş gıdalar teknik açıdan hormonu değiştirilmiş gıdalar anlamına gelmektedir. Çünkü genetik ve hormon tüm canlılarda bütün olarak ele alınır. Hormon yapısını ayrı düşünmek genetik üzerinden farklı amaçları olan toplulukların farazi bilgileri gibi düşünülebilir.
Gdo lu ürünler içerisinde dış etkenlere karşı koruyan maddelere hormon eklediğinizde genetik değiştirilmiş olur. Dolayısıyla bu kategori ayrımını da yapmak gerekiyor.
Amaç ve sonuç ilişkisine bakıldığında gdolu ürünler dış etkenlere karşı bir dayanıklılık amacı taşıyor. Gıdalar dış koşullara karşı dayanıksızsa dış koşullarda nasıl bir sorun var ki önlem almak gerekmektedir. Bu tarımsal alanlardaki hatalı uygulamaların sonucu olarak düşünülebilir. Ekonomik koşullar toplumsal anlamda devlet politikasıyla doğrudan alakalı olduğu için Türkiye’nin tarımsal faaliyet geçmişi de ele alınmalıdır.
Gıda ürünlerine yönelik devlet kurumlarının içerisinden yapılan kasıtlı uygulamalar, başka türlü amaçların maskesi olarak değerlendirilebilmektedir. Faydalı uygulamaların saf dış bırakılması, bireysel amaçlara hizmet vermesi zincirleme şekilde birçok etkiye neden olmuştur. Çok sayıda sektör birilerinin hizmeti altında etkisiz hale getirilmiştir. GDO’lu gıdalar hormonlu gıdalarla karıştırılmış, tarım üzerinden bölücülük niyetlerinin üzeri kapatılmaya çalışılmıştır.
Tarımsal ürün araştırmalarına göre mısır, soya genetiği değişmesi mümkün olmayan kategoriler arasında yer almaktadır. Mısır bitkisinin ve benzeri genetikteki ürünlerin zor koşullara rağmen devamı doğadaki dengelerin yapay olarak değiştirildiğini açıklıyor. Bu bitkiler dış koşullara karşı dayanabiliyorsa neden diğer gıdalar dayanamıyor? Ticari amaçlar ve doğal denge arasındaki tutarsızlık gdo nedir sorusunun birçok açıdan ele alınması gerektiğini hatırlatıyor.
Genetiği değiştirilmiş gıdalar ve hayvanlar konusu gelecekte olacaklara yönelik fikir verebilir. GDO suz ürün satın almak isteyenler da site üzerinden seçim yapabilir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.