Bir tıp dergisi açıkladı: Bir kadın daha çok Ortaçağ da görülen ateşli ve öldürücü bir hastalığa yakalandı. İşte, detaylar!
ST. Anthony Hastalığı Baş Gösterdi!
Massachusetts Tıp Derneği’nin bir dergisi olan ve haftalık olan çıkartılan The New England Journal of Medicine de yayınlanan bir yazıya göre, 24 yaşında ki bir kadın daha çok Ortaçağ da kendini gösteren bir hastalık olan ve adına kutsal ateş de denilen ST. Anthony hastalığına yakalandı! Bu hastalığın oldukça acı verici ve ağrılı olduğu biliniyor.
Kutsal Ateş Hastalığının Semptomlarını Gösterdi!
Kutsal ateş hastalığına yakalanan kadının gösterdiği semptomlar tam olarak bu hastalığa uygundu. Ayak parmaklarından uyluk kemiğinin ortasına kadar yoğun bir yanma hissi duyan kadın dayanamayarak doktora başvurdu. Yapılan kontroller ve testler sonucunda kadının ayaklarında renksizleşme olduğu tespit edildi ve kadının ayakları çok soğuktu. Buna rağmen kadın yoğun yanma hissi ile acı çekiyordu.
Doktorlar talihsiz kadını hemen kontrol altına aldılar. Hastanın bacaklarında ve ayaklara kan pompalamaya yarayan atardamarlar da nabız olmadığı anlaşıldı. Bunun sonucunda doktorlar araştırmalarını ve tedavilerini daha da yoğunlaştırarak kan incelmesine yarayan heparin isimli maddeyi kadına enjekte ettiler. Böylece hastanın ağrıları ve yanma hissi azalmaya başlamış. Bir süre sonra hastanın ayakları ısınmaya başlasa da ayak parmaklarından biri kangren olmuş ve kesilmek zorunda kalmış.
Hastalanan kadının ergotizm adı verilen bir rahatsızlık yüzünden ST. Anthony hastalığına yakalandığını açıklayan doktorlar bu hastalığın günümüz de görülmediğini, bu vakanın incelenmesi gerektiğini söyleyerek kadını daha yoğun bir araştırma altına aldılar.
St. Anthony (Kutsal Ateş) Hastalığı Nedir?
Bu hastalık aslında bir tür zehirlenme, fakat bildiğiniz zehirlenmelerden değil. Ergotizm adı da verilen bu zehirlenme çavdar mahmuzu zehirlenmesi olarak da geçiyor. Bu zehirlenmeye aslında bir mantar neden olsa da çavdar üzerinden insanları zehirliyor.
Ergotizm, cildin soyulmasına, ağrı dolu geçen nöbetlere ve kan damarlarında daralmalara neden oluyor. Bu hastalık, 14. ve 17. Yüzyıllar arasında bir çok insanı etkilemiş ve akıl sağlıklarını yitirmelerine neden olmuştur.
Çavdar mahmuzundan elde edilen bir takım kimyasallar var. Bu kimyasallara da ergot alkaloidleri deniliyor. 16. Yy’da doğum başlatmak için kullanılan bir alkaloid olan ergotamin de bu kimyasallardan biri ve günümüz de migren tedavisi için kullanılıyor. Bu hastalığa yakalanan talihsiz kadın için doktorların düşüncesi, migren ilacının başka bir ilaçla çatışarak komplikasyon oluşturmuş olması. Ayak parmaklarından birini kaybeden kadının durumu ise iyi.
