featured

Homeopati Nedir Nasıl Yapılır? Homeopati Gerçekten Var mı?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Homeopati nedir sorusu son dönemlerde en sık konuşulan alternatif tıp yöntemlerinden birisine aittir. Bir hastalığın, o hastalığın semptomlarını sağlıklı bir kişide gösterebilecek maddelerin çok küçük dozlarda hastaya verilmesiyle tedavinin mümkün olacağını savunan homeopati, bir alternatif tıp yöntemidir.

YouTube video

Homeopati hasta yorumları ve uygulama şekli ile oldukça dikkat çeken oldukça farklı bir yöntem. Tıpkı aromaterapi , refleksoloji ya da diğer alternatif tıp yöntemleri için olduğu gibi insanlar bu tekniğe de doktor kontrolü dışında başvurmak istemekte ve ne yazık ki istedikleri sonucu alamamaktadır.

Özellikle ABD’de ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde çok tercih edilen bir yaklaşım olmakla birlikte homeopati ilaçları satan dükkanlar ya da marketler bulunmaktadır.

1796’da Samuel Hahnemann’ın geliştirdiği bu yöntem, Hahnemann’ın “Benzer benzeri iyileştirir.” bakış açısından ortaya çıkmıştır. Alman doktor Hahnemann, 18.yüzyılda yeni yeni denenmeye başlanmış aşıların elde ettiği başarıdan ilham almıştır.

Özellikle yan etki yönüyle insanları rahatsız etmemesi homeopatinin popülaritesinin artmasını sağlamıştır. Ta ki Avogadro’nun kimyasal devrimlere sebep olacak çalışmalarına kadar. Avogadro’nun kimyasal çalışmalarının ardından homeopatik ilaçların içeriğinde faydalı kimyasal madde kalmadığı fark edilmiş ve popüler olmaktan çıkmıştır.

Homeopati Nedir ? Homeopati Remedileri Nelerle İlişkilidir?

Homeopati nedir konusunda araştırma yapıyorsanız öncelikle bu uygulamanın sadece Sağlık Bakanlığınca izin verilen doktorlar tarafından ancak uygun görülmesi halinde yapılması gerektiğini unutmamalısınız. Homeopati remedi nedir konusuna gelecek olursak…

Bu yöntemde kullanılan ilaçlar diğer tıbbi ilaçlardan farklı olarak tamamen doğadan elde edilen bitkisel karışımlardır. İşte bu karışımlardaki oranlar ve ilişkilendirilmeleri…

Homeopati Nedir ? Su ve Alkolle İlişkisi Nasıl Sağlanır?

Homeopati ilaçlarının en temel elde edilme yöntemi, hastalığa neden olduğu düşünülen kimyasal maddelerin alkolle veya suyla seyreltilmesidir. Yapılan seyreltilme işleminin kaç defa tekrarlandığı kutu üzerinde yer alır. Genellikle homeopati ilaç kutularının üzerinde bulunan ifade 30X’tir. Roma rakamı olarak kullanılan X, 10 rakamını temsil eder.

Yani hastalığa sebep olan kimyasal madde, kendisinden 10 kat fazla su veya alkolle karıştırılır. Elde edilen karışımın belirli bir miktarı alınarak 10 katı kadar su veya alkolle karıştırılır. Bu yapılan işlemlerin 30 kere tekrarlanması ile sıvı seyreltmiş olur ve homeopatik ilaç elde edilmiş olur.

Suyun Hafızası Var mı?

Avogadro sayısını hemen hemen hepimiz liseden hatırlarız. Yukarıda bahsedilen süreç sonrası 10 üzeri 30 yani 1 milyon trilyon trilyon tane su molekülü ile bir etken maddeye sahip sıvı karışımı elde edilmekte. Yani 30 bin litre suyun içinde yalnızca 1 etken madde karışabilmektedir.

Aradaki bu devasa farkı düşününce muhtemelen aldığınız homeopatik ilacın içinde bir molekül etken madde bile bulunmamaktadır.  Bu hesaplamalar neticesinde, ilaç aldığımızı düşünürken neredeyse saf su satın aldığımız sonucunu çıkarabiliriz. Bu genel ifade 30X, bazen yerini farklı rakamlara da bırakabiliyor. Daha fazla seyreltilmiş homeopati ilaçları da mevcut.

Hahnemann 30C seyreltme oranını tavsiye etmiştir. Burada C, 100 rakamını temsil etmektedir. Bu demek oluyor ki, az önce hesapladığımız 10 katı su veya alkol yerini 100 katı su veya alkole bırakıyor. Yapılan hesaplama sonucunda bir molekül etken maddenin içine karıştırılması tavsiye edilen su oranı, tüm dünyadaki su miktarının da ötesinde.

Edindiğimiz bütün bu bilgiler ışığında homeopatik ilaçların kimyasal etkilerinin neredeyse sıfır olduğu görülmektedir. Zaten homeopati uygulayıcıların inancı da tedavi eden kısmın homeopatik ilaçlardaki kimyasallar değil de kullanılan suyun hafızası olduğunu yönündedir.

Yani bu kişiler suyun hafızası olduğuna inanırlar ve bu hafıza sayesinde hastalıkların iyileştirilebilir olduğunu düşünürler. Fakat bu düşünce modern istatistiksel mekanik açısından hatalı görülmektedir. Bu bilim dalı, suyun hafızası olmadığını iddia eder. Suyun seyreltilmeden önce yani geçmişinde içine karıştırılan maddeleri hafızasında depolayacak bir sisteme sahip olmadığını savunur.

Suyun hafızasının olup olmadığı sorusunun yanı sıra bir hafızaya sahip olsa bile bunun hastalıklar nasıl savaşacağı ve kişiyi iyileştirebileceği merak edilen sorulardan bir tanesidir. Biyoloji ve modern tıpta bu tarz bir mekanizma söz konusu değildir. Suyun hafızası olduğu varsayılırsa o zaman homeopati ilaçlarına gerek kalmamalıdır.

Yan Etkisi Bulunmuyor

Her gün bolca tüketmeye özen gösterdiğimiz su, bardaklarımıza gelene kadar muhtemelen birçok hastalığa yol açabilecek moleküllere denk gelmiştir. Suyun hafızası olduğu düşünülürse, bütün bu hastalıklar için adeta panzehir olması ve temas ettiği bütün rahatsızlara iyi gelmesi gerekmektedir.

Zaten yapılan bilimsel deneylerde de homeopati ilaçlarının doğal etkiler yoluyla ya da plasebo etkisi sayesinde iyileşmeye katkı gösterdiği görülmüştür. Yani bu ilaçların kimyasal ya da patolojik bir etkileri bulunmamaktadır.

Milyarlarca kez yapılan seyreltme işlemleri sırasında etken madde ortadan kalkar ve bu nedenle yan etki göstermezler. Biyolojik anlamda bir katkıda bulunmadığı gibi zararı da yoktur. Bazı istisnai durumlarda seyreltmenin daha az yapıldığı homeopatik ilaçlar olumsuz neticeler verebilir.

Buna örnek olarak, 2009’da 2X yani 1’e 100 oranında seyreltilen bir homeopatik ilacın kok duyusuna zarar vermesi gösterilebilir. Çok tehlikeli sonuçlar doğurabilecek bu yöntem tıbbi açıdan tavsiye edilmemektedir.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), homeopati ilaçları kullanımı konusunda insanları uyarmaktadır. Hastalık durumunda yapılabilecek en doğru şey, doktorunuza danışarak bir tedavi sürecine başlanması olacaktır.

2010’da Japonya’da popüler hale gelmiş homeopatik ilaçlar kullanan birçok anne ve çocuk hayatını kaybetmiştir. Belki de K vitamini takviyesiyle tedavi olabileceklerdi. Bu yolu denemeden önce bir kez daha düşünün, hayatınızı tehlikeye atmayın.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

OKU Haber Dergi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!