Sabahattin Ali’nin Kuyucaklı Yusuf Romanı Aydının Kuyucak köyünde yetim ve öksüz kalan Yusuf’un hikayesini anlatmaktadır.
Toplumsal roman ve hikâyeleriyle tanınan Sabahattin Ali, bu romanında da yine farklı bir öyküyle toplumsal çelişki ve çatışmaları anlatmaktadır.
Kuyucaklı Yusuf Romanında Yusuf’un Trajik Hayatı
Anne ve babası eşkıyalar tarafından katledilen Yusuf’un dramatik hikâyesidir bu. Öksüz ve yetim kalan Yusuf’u Kaymakam Salahattin Bey evlatlık olarak alır. Kaymakam beyin kızı Muazzez o sıralar küçük bir bebektir. Edremit’e tayini çıkan kaymakam bey Yusuf’u yatılı okula verir ancak Yusuf bu kent hayatına alışamaz ve okulu bırakır. Muazzeze olan düşkünlüğü ve koruma içgüdüsü zaman zaman Yusuf’un arkadaşlarıyla tartışmasına ve kavgaya neden olur. İlginizi Çekebilir: Sizi Sizden Alacak Bir Çırpıda Okunacak 5 Kitap Önerisi
İmkansızlıklar İçinde Yaşam Mücadelesi Veren Bir Kahraman
[caption id="attachment_185669" align="alignnone" width="1280"] Sabahattin Ali’nin Kuyucaklı Yusuf Romanına Kısa Bir Bakış[/caption] Yusuf bir gün tarlada boğaz tokluğuna çalışmak zorunda kalan bir aileyle tanışır. Kadın kocası tarafından terk edilmiş bir kızı ile ortada kalmıştır. Yusuf bunlara yardım eder ve bir gün çalıştıkları evin oğlu ile kadın hakkında tartışırlar, Tartışma sırasında patronun oğlu Şakir, Yusuf’u bıçaklar. Yusuf’u bıçaklayan Şakir ile Yusuf arasında bir husumet oluşur ve bu husumet zamanla kine dönüşür. Salahattin bey bir gün Hilmi Bey ve oğlu tarafından oyuna getirilir ve borçlandırılır. Borcunu ödeyemeyecek durumda olduklarını bilirler ve bunun karşılığı olarak Salahattin beyin kızı Muazzez’i isterler.
İçten İçe Büyüyen Bir Aşk
Yusuf’un olanlardan haberi yoktur. Yusuf bir süre sonra Muazzez’den durumu öğrenir ve bu duruma çözüm arar. Arkadaşı Ali Muazzeze talip olduğunu ve borç ne kadarsa ödeyeceğini bildirir. Ancak Muazzez’in düşündüğü başkadır. Muazzez Ali’yi de istemez onun istediği Yusuf’tur. [caption id="attachment_185671" align="aligncenter" width="800"] Sabahattin Ali’nin Kuyucaklı Yusuf Romanına Kısa Bir Bakış[/caption] Muazzez taliplerini geri çevirir ve Yusuf’u istediğini davranışlarıyla Yusuf’a belli eder. İçten içe Yusuf’ta Muazzez’i sevmektedir. Ancak bu gizli aşkı ortaya çıkarıp yüze çıkamazlar ve Muazzez Yusuf’un arkadaşı Ali’yi kabul etmek zorunda kalır. Düğünleri yapıldığı sırada Şakir düğünü basar ve Ali’yi öldürür.
İmkansız Aşk İle Gelen Mutluluk
Muazzez artık evde kalmış bir kızdır ve kimseyle evlenemez. Çünkü o durumda olan bir kızı kimse istemez. Bu durumdan Yusuf ve muazzez çok mutludur. Yusuf ile Muazzez bir gün evden gizlice kaçar bir köye sığınırlar. Muazzez’in kaçırıldığını zanneden babası Jandarmaya haber verir. Ancak sığındıkları köyde yaşayan bir köylü Yusuf ile Muazzez’in nikâhlandıklarını söylerler. Bu durum Kaymakam beyi sevindirir ve onlara güzel bir düğün yapar.
Ölüm Aşıkları Ayırır
Ancak Şakir’in öfkesi ve intikam duygusu hiç bitmemiş her geçen gün artmıştır. Yine bir gün Şakir’in gelmesiyle ortalık karışır ve silahlar çekilir. Muazzez ölmüştür. Bunun üzerine Yusuf Muazzez’i gömer. Kuyucaklı Yusuf artık orada kalamayacağına karar verir, oradan ayrılır ve uzak diyarlara yol alır.
İnce Ruhlu Yazar Sabahattin Ali
[caption id="attachment_185667" align="aligncenter" width="720"] Kürk Mantolu Madonna romanında Raif Efendi karakteri, onun iç yaşantısının bir yansımasıydı.[/caption] Türk Edebiyatı’nın önemli yazarlarından Sabahattin Ali,25 Şubat 1907 yılında, Bulgaristan sınırları içinde Gümülcine kazası Eğridere köyünde doğdu. Babası Piyade Yüzbaşısı Selahattin Ali Bey, annesi Hüsniye Hanım’dı. Hayatının önemli bir kısmı hayal kırıklıkları, sıkıntı ve polis takibi altında cezaevi duvarlarının gerisinde geçti. Bu durum da eserlerine yansıdı ve onun ruh hali romanlarındaki kahramanlar vasıtasıyla okuyucuya geçti.
Kürk Mantolu Madonna Romanında ki Raif Efendi Karakteriyle İç Dünyasını Yansıtır
Kürk Mantolu Madonna romanında Raif Efendi karakteri, onun iç yaşantısının bir yansımasıydı. Sakin, içine kapanık, duygusal ve hayata da bir o kadar yabancı. Sonuç olarak Sabahattin Ali’nin ince ruhuyla harmanladığı eserleri, kendi ruhunun bir yansımasıyla oluşturduğu karakterleri onu okura daha fazla yakınlaştırdı ve okurun onu tanımasına olanak verdi. Sabahattin Ali’ye gerek ünlü edebiyatçılar tarafından, gerekse okur tarafından verilen bu değer Edebiyat dünyasında bir gurur kaynağı oldu. Buna da Göz Atabilirsiniz: Sabahattin Ali'nin başyapıtı Kürk Mantolu Madonna hakkında bilinmesi gereken 10 şey (Usta yazarın 71. ölüm yıldönümü)