Terk nedenine dayalı boşanma davaları ya da akıl hastalığı sebebine dayalı boşanma davaları nasıl görülüyor? Toplumumuzun temel yapı taşı niteliğindeki aile birliğinin, yani diğer bir ifadeyle eşler arasındaki evliliğin sona ermesi ancak boşanma yoluyla mümkündür.
Hukuk sistemimiz içerisinde, boşanma nedenleri ise genel boşanma nedenleri ve özel boşanma nedenleri olmak üzere ikiye ayrılmıştır. İşte bu yazımızda, özel boşanma nedenlerinden biri olan terk nedenine dayalı boşanma davaları hakkında merak edilenleri yanıtlayacağız.
Terk Nedenine Dayalı Boşanma Davaları
Terk nedenine dayalı boşanma davaları dahilinde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK), boşanmaya dair hükümleri de içeren yasal dayanaktır. TMK kapsamında özel boşanma nedenleri de tek tek sayılarak belirlenmiştir. Bu nedenler;
Zina (TMK madde 161),Hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış (TMK madde 162),Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK madde 163),Terk (TMK madde 164),Akıl hastalığı (TMK madde 165)
olarak, Türk Medeni Kanununda sayılmıştır.
1- Terk Nedeniyle Boşanma Davalarının Yasal Dayanağı
Terk nedeniyle boşanma davaları koşullarını belirleyen, Türk Medeni Kanunu 164. Madde düzenlemesi aynen şu şekildedir;
“Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim veya noter, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz”
2- Terk Sebebiyle Boşanma Davası Açılabilmesi İçin Gereken Koşullar
Türk Medeni Kanunu 185/3 maddesi de, hem bir hak ve hem de bir yükümlülük olmak üzere eşlerin birlikte yaşaması olgusuna vurgu yapmıştır. Bu düzenlemeye aykırı davranışta bulunan ya da bir başka ifade ile ortak konutu terk eden eşe karşı, diğer eşin boşanma davası açabilmesi ise belirli koşullara uyulması ile mümkündür. Bu anlamda, “Terk” özel ve mutlak bir boşanma nedenidir.
Terk nedeniyle boşanma davası açılabilmesinin koşulları ise şu şekilde sıralanabilir;Eşlerden birinin, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğer eşi terk etmesi ya da haklı bir neden olmaksızın ortak konuta dönmemesi gereklidir, (diğer eşi ortak konutu terk etmeye zorlayan ya da diğer eşin ortak konuta dönmesini haklı sebep olmaksızın engelleyen eşte terk etmiş sayılır)Bu terk durumunun en az 6 ay boyunca sürmüş ve halen devam ediyor olması gerekir,Terk edilen eşin istemiyle hakim veya noter tarafından ihtarla, terk eden eşin ortak konuta dönmesi için çağrı yapılmış olması gereklidir.
Burada dikkat edilmesi gereken konulardan biri, ortak konutu terk eden kişinin, geçerli bir nedene dayanmaması gerekliliğidir. Yani daha basit bir ifade ile, örneğin eşlerden biri hastalık, iş seyahati ya da askerlik gibi bir nedenle ortak konuttan ayrılmışsa, terk nedeniyle hakkında boşanma davası açılamaz. Ancak geçerli bir neden ile ortak konuttan ayrılan eşin, bu sebep ortadan kalktıktan sonra da ortak konuta dönmemesi ise terk olarak kabul edilir.
Ortak konutu terk eden eşe karşı boşanma davası, terk tarihinden itibaren 6 ay geçer geçmez açılamaz. Kanuni düzenleme uyarınca, önce terkin üzerinden 4 ay geçtiktenn sonra, mahkeme yada noter aracılığı ile, terk eden eşe, adresi biliniyorsa adresine, bilinmiyorsa ilan yoluyla ortak konuta geri dönmesi için ihtar yapılmalıdır.
Söz konusu bu ihtarın geçerli sayılabilmesi için, terk eden eşe geri dönmesi için bir süre tanınması ve bu sürenin de en az 2 ay olması gereklidir. Yine terk eden eşin geri dönmesi için yapılan çağrıda ki ortak konutun, bağımsız bir ev olması da Yargıtay uygulamasında aranmaktadır.
Eğer eşler arasında bir boşanma ya da nafaka davası halen sürmekte ise, eşlerin birlikte yaşama hak ve yükümlülükleri de ortadan kalkar. Bu kapsamda, böyle bir dava sürecinde terk eden eşe karşı yapılan ihtar, haklı sayılmaz. Boşanma davasının reddine karar verilmesi durumunda da, 4 ay geçmedikçe terk eden eşe geri dönmesi için ihtar çekilemez.
3- Terk Nedeniyle Boşanma Davasını Kim Açabilir?
Terk nedenine dayalı boşanma davasını, terk edilen eş ya da Kanun’da açıkça belirtildiği üzere, ortak konuttan kovulan ya da ortak konuta girmesi engellenen eş açabilir. Bu nedenle boşanma davasını yürütme yetkisi ise Aile Mahkemesine aittir.
4- Bonus! Terk Nedeniyle Boşanma Davası Şartları Nelerdir?
https://www.youtube.com/watch?v=SIWOTg7MOGA
Eşlerden birinin evi terk etmesi boşanma sebebi olabilir mi? Sizler için terk sebebiyle boşanma davasına ilişkin faydalı bir içerik getirdik. Bir sonraki içeriğimizde görüşmek üzere. İyi seyirler…