featured

8 Maddede Yeni Bilimsel Buluşlar | 17 Bin Yıllık Müzik Aletinden Sprey Koronavirüs Aşısına Son Bilimsel Gelişmeler

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yeni bilimsel buluşlar sayesinde tarihin kapıları aralanıyor, sırlar çözülüyor ve sağlıkta yeni buluşlar ile sağlık sektöründe devrim niteliğinde adımlar atılıyor. Bilim dünyası, Cengiz Han’ın sır ölümünü aralamaya çalışırken aynı zamanda 17 bin yıllık bir deniz kabuğunun aslında bir müzik aleti olduğunu keşfediyor. İşte, tarihten sağlığa yeni bilimsel gelişmeler

8 Maddede Yeni Bilimsel Buluşlar

2021 yılı yeni bilimsel buluşlar açısından oldukça hızlı ilerliyor. Tüm dünya koronavirüs pandemisi ile uğraşır ve yeni tedavi yöntemleri, yeni aşılar bulmaya çalışırken birbirinden farklı alanlarda bilimsel keşifler yapılmaya devam ediliyor. Arkeolojiden teknolojiye pek çok yeni bilimsel buluşlar duyanları hayrete düşürüyor. Duyduğunuzda teknolojide ve sağlıkta yeni buluşlar listemiz sizlerle…

1 – 17 Bin Yıllık Müzik Aleti Bulundu

Fransa’da bulunan Toulouse Müzesi’nde sergilenen 17 bin yıllık deniz kabuğunu detaylıca inceleyen paleontologlar, bu deniz kabuğu türünün en eski üflemeli çalgı olduğunu tespit etti.  

Müzede ziyaretçilere sunulan deniz kabuğu, Pineler’de bir avcı-toplayıcı mağarasında 1931 yılında bulunmuştu. İlk bulunduğunda Taş devrinde yaşayan insanların törenlerinde kullandığı bir kupa olduğu düşünüldü. Fakat sonradan kabuğun tutulabilmesi için delinmiş bir yeri olduğu ve ona göre şekillendirildiği fark edildi.  

Ardından bir müzisyen deniz kabuğunu kullanarak “do, re, do diyez” notalarını üretmeyi başardı. Böylece sergilenen bu deniz kabuğunun aynı zamanda 17 bin yıllık müzik aleti olduğu ortaya çıktı.

2 – Yeni Bilimsel Buluşlar Listesinde Yapay Biftek Bulunuyor

Başlığı görünce “Yapay biftek mi olur?” diyebilirsiniz. Dünya’da bir ilk olarak gerçekleştirilen sığır hücreleri kullanarak laboratuvar ortamında büyüyebilen 3 boyutlu yapay biftek üretildi.

İsrailli bir şirketin yaptığı bu keşif çevresel endişeler veya etik kaygılar sebebiyle et tüketmeyen insanlar için güzel bir gelişme oldu. Şirket bu konuda şu açıklamalarda bulundu:

“Donör olarak sığırların yanağından swap örneği alınıyor, hayvanlardan elde edilen örnekler sayesinde yağ, kas, kan damarı ve destek hücrelerinin oluşturuluyor. Sığırların, donör olan bir insandan daha fazla canının yanmadığını da belirtmek isteriz.”

Üretilen yapay biftek tat ve doku olarak antrikotla neredeyse birebir özellikler taşıyor. 2021’de birçok restoranın menüsünde yapay biftek ile karşılaşacağımız tahmin ediliyor. Yeni bilimsel buluşlar arasındaki bu keşif özellikle et yemeyen kişiler için oldukça heyecan verici.

3 – Ses Dalgalarıyla Yağmur Yağdırmak Artık Mümkün

Sonunda o da oldu! Çin’in başkenti Pekin’de bulunan Tsinghua Üniversitesi’ndeki araştırmacı bilim insanları, frekansı düşük seviyelerdeki ses dalgaları sayesinde yağmur yağdırmayı başardı. Peki nasıl?

İnsanın işitemeyeceği frekansta yaklaşık 50 hertz’lik bir ses dalgası sayesinde bulutlar hareketlendirildi. Ayrıca bulutlara ulaşan dalgaların ses seviyesinin 160 desibel civarlarında olduğu edinilen bilgiler arasında. 160 desibel, bir uçak motorunun çalışırken sebep olduğu gürültüye eş değer bir ses seviyesi.

Bu ses dalgalarının bulutlarda titreşime neden olduğu ve bunun da bulutun içinde bulunan küçük parçacıklarla bir araya gelerek yağmur damlalarının hacmini büyüttüğü gözlemlendi.

4 – Son Bilimsel Gelişmeler : Stonehenge Gizemi Aralanıyor mu?

Gizemi hala çözülememiş, büyük bir merak konusu olmaya devam eden yapılardan biri de hiç kuşkusuz İngiltere’de bulunan Stonehenge yapısı. Arkeologlar, dev taşların birleşerek meydana getirdikleri bu iki aşamalı çember yapıyla ilgili araştırmalar yapmaya devam ediyor. 

YouTube video

Yapıyı meydana getiren iki taş türünden biri olan, iç tarafta yer alan çemberde bulunan taşların Waun Mawn diye bilinen ve neredeyse 300 kilometre uzaktaki bir çemberden çıkarılarak getirildiği öne sürüldü.

5 – Bilimsel Keşifler : Ahşaptan Şeffafa

ABD’de yer alan Maryland Üniversitesi’nde gerçekleştirilen bir çalışmayla birlikte ahşap levhaların, yalıtımı daha güçlü olan ve şeffaf bir malzemeye dönüştürülmesi sağlandı. 

Belli aşamalardan meydana gelen bu işlem için, ahşap levha önce beyaz renkte bir ara ürün haline getirildi. İkinci aşamada şeffaf ve sert bir yapıştırıcı olan epoksi ilave etti. Bu işlemler sonucunda cama benzer ışığın yaklaşık %90’ını yansıtabilen şeffaf ve ahşap bir ürün ortaya çıktı. 

YouTube video

Büyük bir başarıya imza atan ABD’li bilim insanları bu malzemenin ileride kullanımının çok yaygınlaşacağını ön görüyor. Gelecek yıllarda şeffaf ahşap levha ürünlerinin pencerelerde bulunan camların yerine kullanılabileceği, yalıtım özelliklerinin güçlü olduğu ve bu sayede enerji tasarrufu sağladığı için binalarda yapı malzemesi olarak da kullanılabileceğini ifade etti.

6 – Sağlıkta Yeni Buluşlar : Sprey Koronavirüs Aşısı

Yeni bilimsel buluşlar arasında tüm dünyayı yakından ilgilendiren sprey şeklinde koronavirüs aşısı da bulunuyor. Dünyayı kasıp kavuran koronavirüse karşı korunabilmek için yeni bir yöntem; sprey koronavirüs aşısı geliştirildi. ODTÜ Kimya Bölümü’nde görev yapan Dr. Ahmet Çağlar Özketen, sprey formda bir koronavirüs aşısı keşfettiklerini bildirdi.  

YouTube video

mRNA aşılarına benzer özellikler kullanılarak geliştirilen sprey koronavirüs aşısının, 2021 yılının sonbaharına hazırlanmış olması bekleniyor.  Dr. Ahmet Özketen, geliştirdikleri bu aşının tüm Türkiye’yi aşılayabilecek kadar üretilebileceğini belirtti. 

FAZ-1 aşamasında olan sprey koronavirüs aşısı, 14-28 gün aralığında iki defa uygulanması gerekiyor ve böylece koronavirüse karşı vücuda bağışıklık kazandırıyor. Tipik burun spreylerini andıran kullanım şekli ise, buruna enjektör yardımıyla iki kez sprey koronavirüs aşısı fışkırtma yoluyla olacak.

7 – Cengiz Han’ın Büyük Sırrı Hıyarcıklı Veba mı?

Tarihe damgasını vuran isimlerden Moğol İmparatoru Cengiz Han’ın ölümünün arkasındaki gizem perdesi aralanıyor. 1227 yılında öldüğü bilinen Cengiz Han’ın ölüm şekli hakkında attan düşme, okla yaralanma, hançerlenme gibi farklı rivayetler mevcut.  

https://www.youtube.com/watch?v=gEK_JALEBzY

Ancak araştırmacılar Cengiz Han’ın ölümünün o dönemlerde çok yaygın bir hastalık olan hıyarcıklı veba olduğunu düşünüyorlar. Ming hanedanlığı döneminde yapılan “Yuan’ın Tarihi” isimli tarih çalışmasında 18-25 Ağustos 1227 aralığında Cengiz Han’ın kendini pek iyi hissetmediğini, ateşlendiğini ve hasta olduktan 8 gün sonra da hayatını kaybettiği bilgileri bulunuyor. Bu tarih çalışmasından edinilen bilgiler ışığında Cengiz Han’ın ölüm sebebinin hıyarcıklı veba olduğu düşünülüyor.

8 – Yeni Bilimsel Buluşlar Arasında 2000 Yıllık Altın Dilli Mumya da Var

Arkeolojik yeni bilimsel buluşlar arasında görenleri hayrete düşüren altın dilli mumya da var. Mısırda bulunan Taposiriz Magna antik yerleşim kentinde yaklaşık 2 bin yıllık altın dilli mumya olduğu keşfedildi. O bölgede araştırma yapan arkeologlara göre, ölen kadının diğer dünyada konuşabilmesine olanak sağlaması için altın bir dille gömüldü.    

https://www.youtube.com/watch?v=DMAeoUv1fmY

Ayrıca Mısır Eski Eserler Bakanlığı da mumya yapan kişilerin gerçekten bu amaçla mumyalara altın dil yerleştirdiğini ifade etti. Öte yandan vücudunun çoğunu saran ölüm maskesi bulunan kadının dilinin neden altından yapıldığı tam olarak bilinemiyor. Bu konuyla ilgili hala yapılan kazılar ve kalıntıların analizi sürüyor.

Bilim Blogumuzu Takip Edin

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

OKU Haber Dergi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!