
İnternette zaman zaman dolaşıma giren ve merakla paylaşılan haberlerden biri de, Avusturya’da arkeologların 800 yıllık antik cep telefonuna benzeyen bir obje bulduğu iddiasıydı. Komplo teorilerinin favori malzemesi haline gelen bu "antik telefon", aslında ne uzaylılarla ilgili ne de geçmişten gelen bir mesaj. Gerçek, sanıldığından çok daha sıradan ama bir o kadar da ilginç!
Antik Cep Telefonu Efsanesinin Doğuşu
İddialara göre, 2015 yılında Avusturya’nın Salzburg kentinde yürütülen kazı çalışmaları sırasında arkeologlar, cep telefonunu andıran çivi yazılı bir kil tablet buldu. Üzerinde 12 tuş, ekran ve çivi yazısıyla işlenmiş semboller bulunan bu obje, sosyal medyada "uzaylı teknolojisi", "zaman yolculuğu" ve "Sümerler ile uzaylılar arasındaki bağlantı" gibi teorilerle gündeme oturdu.

Gerçek Ne? BabyloNokia Sanat Projesi
Oysa bu antik cep telefonu görünümlü nesne, 2012 yılında Alman sanatçı Karl Weingärtner tarafından yapılmış bir sanat çalışması. “BabyloNokia” ismini verdiği bu eser, antik Mezopotamya kültürü ile modern çağın teknolojisini mizahi ve düşündürücü bir şekilde birleştirme amacını taşıyor.
Weingärtner’in çalışması, çivi yazısını modern bir cep telefonunun üzerine taşıyarak, insanlık tarihindeki bilgi aktarımı biçimlerinin evrimini vurgulamak için oluşturulmuş. Yani ne bir kazı sonucu bulunmuş, ne de arkeologlar tarafından keşfedilmiş.
Komplo Teorileri Nasıl Başladı?
İlk olarak 2015 yılında Paranormal Crucible adlı YouTube kanalı tarafından "800 yıllık cep telefonu" olarak lanse edilen görsel, kısa sürede “Mysterious Universe” ve “UFO Sightings Daily” gibi komplo teorisi içerikli sitelerde yayıldı. Bu yayınlarda bilimsel kaynak ya da uzman görüşü yer almadığı gibi, eserin sanatçıya ait olduğuna da değinilmedi.
Daha sonra bu içerik Türk medyasına da sıçradı. Özellikle 26 Aralık 2015 tarihinde Sabah Gazetesi tarafından yayınlanan “13. yüzyıldan telefon geldi” başlıklı haber, iddianın Türkiye'de de yayılmasına neden oldu. Aynı haber Yeni Şafak, Sözcü, Webtekno gibi medya organlarında da yer buldu.
Bir Mizahın Gerçek Sanılması
Sanatçının amacı, geçmişin yazılı iletişim biçimi olan çivi yazısıyla günümüzün dijital cihazı olan cep telefonunu birleştirerek kültürel bir bağ kurmaktı. Ancak sosyal medyada hızla yayılan bilgi kirliliği sayesinde mizahi bir sanat eseri, gerçek bir arkeolojik buluntu gibi lanse edildi.
Karl Weingärtner: “BabyloNokia çalışması, bilginin Mezopotamya’dan günümüze kadar olan yolculuğunu temsil ediyor. Ancak görselim izinsiz olarak YouTube'da yayınlandı ve komplo teorilerine konu oldu.”
Sonuç: Uzaylılar Değil, Hayal Gücü
Avusturya’da bir kazı alanında “antik telefon” bulunduğu iddiası, gerçek dışı ve yanlış bir bilgiye dayanmaktadır. Sosyal medya çağında görsellerin bağlamından koparılarak servis edilmesi, bu tür şehir efsanelerinin hızla yayılmasına neden oluyor.
BabyloNokia, aslında uzaylıların değil, bir sanatçının yaratıcılığının ürünü. Bu olay bize bir kez daha, dijital ortamda karşılaştığımız her içeriğin doğruluğunu sorgulamamız gerektiğini hatırlatıyor.