featured

İşte Size Ah O Eski Bayramlar Dedirtecek, Eskiden Her Evde Yaşanmış Olan 10 Farklı Bayram Ritüeli!

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sizde eski bayramları özleyen, artık bayramlardan asla tat alamayan kişilerden misiniz? Gelin, öyleyse bayrama özgü 10 farklı ritüeli birlikte hatırlayalım…

Bayramın gelmesine yakın, özellikle 30 yaşını aşkın kişilerin tamamı söze ‘’Ah o eski bayramlar Ah’’ şeklinde başlar. Çünkü eskiden bayram her girdiği evde farklı bir atmosfer yaratır, özellikle evin çocuklarını heyecana boğardı. Ne yazık ki şimdilerde bu sevinç ve heyecanlar eskide kaldı. Şimdilerde hepimiz bayram tatillerinin birleştirilmesi ve tatillere gidilebilmesi konusunda hemfikir olduk. İşte size o bayramların o eski tadını anımsatacak, okuduğunuzda kalbinizde bir sızlama yaratacak 10 farklı durum!

Bayramın Günler Öncesinde Başlayan Temizlik Telaşesi ve Alt Üst Edilen Bir Ev…

Bayramın Günler Öncesinde Başlayan Temizlik Telaşesi ve Alt Üst Edilen Bir Ev…

Eskiden bayram gelmeden günler, hatta haftalar öncesi hummalı bir temizliğe girişilirdi. Bu temizlik başladığında ev sakinlerinin hemen hepsinin rahatı ve konforu bozulurdu. Günlerce süren bu temizlikle, iğne ipliğin dahi tozu alınır misafirler için tertemiz bir ev ortamı yaratılırdı. Şimdilerde, bayram temizliği geleneği yalnızca birkaç evle sınırlı kalıyor.

Bayramdan Hemen Önceki Akşam Bayramlıklar Başucuna Konurdu

Bayramdan Hemen Önceki Akşam Bayramlıklar Başucuna Konurdu

Bayramın heyecanı bir önceki günün akşamı sarardı çocukları… Heyecanla alınan bayramlıklar, başucuna konularak sabah giymek için beklenirdi. Bu durum, çocukların en güzel heyecanlarından bir tanesiydi…

Sabahın Köründe Yapılan, Kalabalık Aile Kahvaltıları…

Sabahın Köründe Yapılan, Kalabalık Aile Kahvaltıları…

Evin erkekleri bayram namazına gittiği için bayram sabahı geç kalkmak mümkün değildi. Anneler sabahın ilk ışıkları ile kalkıp kahvaltı telaşına düşerdi. Babaanneler, anneanneler, dedeler, teyzeler, amcalar A’dan Z’ye herkes bu kalabalık kahvaltıda yer alırdı. İnsan o kahvaltıda asla doymak bilmezdi. Şimdilerde bayram günü değil erken kalkmak, kahvaltılar dahi birlikte yapılamıyor.

Bayram İçin Özenle Yapılan Tatlılar Sayesinde Ziyafet Çekerdik!

Bayram İçin Özenle Yapılan Tatlılar Sayesinde Ziyafet Çekerdik!

Bayram öncesinde anneler ikramların derdine düşerdi. Arife gününde sarmalar sarılır, yapılan ev baklavaları şerbetlenirdi. O ev baklavasının tadı, değme pastanelerin baklavalarına taş çıkarırdı. Gittiğimiz her yerde sunulan baklava ve dolmalar sayesinde, mide fesatı geçirecek raddeye gelirdik.

Harçlıkların Gizlendiği Beyaz, Oyalı Mendiller

Harçlıkların Gizlendiği Beyaz, Oyalı Mendiller

Özellikle babaannelerimiz, anneannelerimiz, teyze ve halalarımız bayram harçlıklarımızı hep bu mendillerin içinde verirdi. Bu mendiller dışarı çıktığında bizim için heyecanlı dakikalarda başlardı. Şimdilerde bırakın mendil içinde harçlık vermeyi, bir harçlık dahi verilmiyor.

Alınan Harçlıklarla Çatapat, Kız Kaçıran ve Macun Almak

Alınan Harçlıklarla Çatapat, Kız Kaçıran ve Macun Almak

Harçlıklar alınınca evden bir bahane bulunup kaçılırdı. Hemen diğer arkadaşlarla buluşulup o paralarla torpil, kız kaçıran ve çatapat alınırdı. Hepsi patlatılır, saatlerce güle oynaya eğlenilirdi. Tabi birde cam gibi rengarenk macunlar almak unutulmazdı. O macunun tadını verebilecek başka bir abur cubur katiyen yoktu.

Misafirler İçin Alınan Kolonya ve Kahveler…

Misafirler İçin Alınan Kolonya ve Kahveler…

Bayram için yalnızca börek, çörek yapılmazdı tabii… Arefe günü güzel bir alışverişe çıkılır, önce bayramlıklar alınırdı. Sonra bir kolonyacıya gidilir, litre işi özlü kolonyalar alınırdı. Sonrasında ise kuruyemişçilere gidilir, mis kokulu Türk kahvesi çektirilirdi. Bu anları hatırlaması bile, içimizi ısıtmaya yetiyor değil mi?

Şekerlikten Şeker Çalma…

Şekerlikten Şeker Çalma…

Bayramın olmazsa olmazı birbirinden lezzetli ve renkli şekerlerdi. Elmalı, çilekli , vişneli, sütlü, kahveli, portakallı şekerler hepimizin bayıla bayıla yediği şeylerdi. Dişlerimiz çürür korkusuyla annelerimiz ve babalarımız, bayram boyunca çok şeker yemememiz konusunda uyarırdı. Ancak bu uyarılar bir kulağımızdan girer diğerinden çıkardı. Hazır ortam kalabalıkken, hiç çaktırmadan sık sık şekerlikten şeker çalıp kaçardık. Sayısını hatırlamadan yediğimiz bu şekerler, akşama doğru karnımızda müthiş bir ağrının ortaya çıkmasına neden olurdu. İşte, o zaman vay halimize!

Balkonda Şimdi Kim Gelecek Diye Heyecanla Beklemek

Balkonda Şimdi Kim Gelecek Diye Heyecanla Beklemek

Bayram deyince evin bir an boş kalması garipsenirdi. Evler mutfağa kadar tıka basa dolu olurdu. Misafirler uğurlanınca hemen balkona koşulur, şimdi misafir olarak kim gelecek diye heyecanla beklenirdi. Hele ki misafirliğe geleceğiz haberi verilmişse ve o kişiler çok sevdiklerimizse gözümüz kapıda heyecanla saatlerce dikilebilirdik… Lakin, ne kadar güzel günlerdi değil mi?

Bayramın En Yoran Kısmı: Toplu Bayramlaşma Merasimi

Bayramın En Yoran Kısmı: Toplu Bayramlaşma Merasimi

Bayramın en yorucu eylemlerinden bir tanesi hiç kuşkusuz bayramlaşma merasimiydi. Önce eli öp, sonra yanağa geçiş yap, daha sonra üç kere tokalaş derken bu fasıl hiç bitmezdi. Hele ki biraz ıslak öpmekten hoşlanan biri varsa o ortamda bayramlaşmak bir eziyete dönüşürdü. Şimdilerde Korona sebebiyle bu aktiviteyi yerine getirebilmek bile imkansız bir hale geldi.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

OKU Haber Dergi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!