featured

Tasarrufun İptali Davası Nedir | İcra ve İflas Kanunu Kapsamında Tasarrufun İptali Davaları

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İcra ve iflas hukuku alanını ilgilendiren önemli dava türlerinden biri olan “Tasarrufun İptali Davası” oldukça merak edilen hukuki konular arasında bulunuyor. Bu yazımızda, Tasarrufun İptali Davası ile alakalı akıllara takılan konuları aydınlatacak bilgileri bir araya getirdik.

Tasarrufun İptali Davası Nedir?

Tasarrufun iptali davası, icra takibi ile alacağını tahsil edemeyen alacaklının, borçlusunun son beş yıl içinde mal kaçırma amacıyla gayrimenkul ya da menkul mallara dair tasarruflarının iptali amacıyla açılan davadır. Bir başka ifade ile alacaklının davacı, borçlu ve mal devrettiği üçüncü kişinin davalı olduğu bu dava türünde, borçlunun tasarruflarının, mal kaçırma saikine dayalı olmasından dolayı iptali talep edilir.

Tasarrufun iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 277 ile 284 maddeleri arasında düzenlenmiştir.

Tasarrufun İptali Davasını Kim Açabilir?

İcra ve İflas Kanunu 277. Maddesi uyarınca, söz konusu iptal davasını;

Elinde geçici ya da kati aciz vesikası bulunan her alacaklı,İflas idaresi veyahut 245. Maddede ve 255. Maddenin üçüncü fıkrasında yazılı durumlarda alacaklıların kendileri açabilirler.

Tasarrufun İptali Davası Kime Karşı Açılır?

Tasarrufun iptali davasının, kimlere karşı açılabileceği de yine İcra ve İflas Kanunu 282. Maddede düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, borçlu ve de borçluyla hukuki muamelede bulunan ya da borçlu tarafından kendilerine ödemede bulunan kimselerle, bunların mirasçıları aleyhine İptal davası açılabilir. Yine kötü niyetli üçüncü şahıslar aleyhine olarak da bu davalar açılabilmektedir.

Tasarrufun İptali Davasının Koşulları Nelerdir?

 Tasarrufun iptali davası açılabilmesi açısından gerekli koşullar ise şu şekilde sıralanabilir;

Davayı açacak alacaklı ile aleyhine dava açılacak borçlu arasında, gerçek bir borç ilişkisinin varlığı gerekir. Bu husus özellikle, bu davalarda borçlu ile hukuki işlem tesis eden ve aleyhlerine dava açılan üçüncü kişilerin haklarının korunabilmesi için gereklidir.Bu davanın açılabilmesi koşullarından biri de, dava açılacak borçlu hakkında geçici ya da kati aciz vesikası bulunmalıdır. Bu vesika, davanın her aşamasında mahkemeye sunulabilir. Borçlunun haciz edilebilecek bir malı olmadığını gösterir haciz tutanağı da, bu anlamda aciz vesikası olarak kabul edilir.İptal davası açabilmek için, borçlu yönünden başlatılan icra takibinin de kesinleşmiş olması gereklidir.Tasarrufun iptali davası açabilmek için, iptali istenen tasarrufun, icra takibine konu borçtan sonra yapılması gereklidir. Yani borç, iptali talep edilen tasarruftan önce doğmalıdır.

Tasarrufun İptali Davasına Konu İşlemler Nelerdir?

İptal davası açılabilecek tasarruf grupları İcra ve İflas Kanunu kapsamında üç ayrı başlık altında sayılmıştır. Bunlar;

a –  İvazsız (Karşılıksız)Tasarruflar

Mutat (alışılmış) olarak kabul edilen hediyeler hariç olmak üzere, hacizden ya da haczedilecek bir mal bulunmaması nedeniyle acizden veyahut iflasın açılmasından haczin ya da aciz vesikası verilmesinin sebebi olan veya masaya kabul olunan alacaklardan en eskisinin tesis edilmiş olduğu tarihe dek geriye doğru olan süre içerisinde yapılan, tüm bağışlamalar ve de ivazsız tasarruflar batıldır ve iptal davasına konu olabilir. Ancak, bu süre haciz ya da aciz veyahut iflastan önceki iki seneyi geçemez.

Ayrıca kanuni düzenlemeye göre,

Karı ve koca ile usul ve füru, sıhren üçüncü dereceye dek (bu derecede dahil) hısımlar, evlat edinen ile evlatlık arasında yapılan ivazlı (karşılıklı) tasarruflar,Sözleşmenin yapıldığı esnada, kendi verdiği şeyin değerine oranla borçlunun ivaz (karşılık) olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği sözleşmeler,Borçlunun kendisine veyahut üçüncü bir şahıs menfaatine olarak, kaydı hayat şartıyla irat ve intifa hakkı tesis ettiği sözleşmeler ile ölünceye dek bakma sözleşmeleri,

Bağışlama gibi kabul edilir.

b – Aciz Halinde Gerçekleştirilen Tasarruflar

İcra ve İflas Kanunu 279. Madde uyarınca;

Borçlunun teminat göstermeyi daha önce taahhüt etmiş olduğu durumlar istisna olmak üzere borçlu tarafından, mevcut bir borcu temin amacıyla yapılan rehinler,Para ya da mutat ödeme vasıtalarından başka bir suretle gerçekleştirilen ödemeler,Henüz vadesi gelmemiş borç için gerçekleştirilen ödemeler,Kişisel hakların kuvvetlendirilmesi amacıyla tapuya verilen şerhler,

Borcunu ödemeyen bir borçlu tarafından hacizden ya da mal bulunmaması nedeniyle acizden veyahut iflasın açılmasından önceki bir sene içerisinde yapılmışsa yine batıldır ve iptal davasına konu edilebilir.

c – Zarar Verme Kastı İle Yapılan Tasarruflar

İcra ve İflas Kanunu 280. Maddeye göre de, malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme amacıyla gerçekleştirdiği tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu durumlarda iptal edilebilir. Ancak, bunun için işlemin gerçekleştiği tarihten itibaren 5 yıl içinde, borçlu aleyhine haciz ya da iflas yoluyla takipte bulunulmuş olmalıdır.

Tasarrufun İptali Davalarında Görevli Mahkeme Hangisidir?

YouTube video

Tasarrufun iptaline ilişkin davalar, genel yetkili mahkeme niteliğinde olan Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülür.

Mahkeme, açılan iptal davalarını basit yargılama usulü ile görerek hükme bağlar. Davalılardan herhangi birisi (Borçlu ya da Borçlu ile işlem yapan üçüncü kişi) davacının alacağını öderse, açılan dava reddolunur.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

OKU Haber Dergi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!