Medeniyetlerin en eskisi kabul edilen Göbeklitepenin sırrı, günümüzde en merak edilen tarihi kalıntılardandır. Mısır piramitlerinden bile daha eski olan bu kalıntıların 12 bin yaşında olduğu da tahmin ediliyor. Göbekli tepenin sırrı çözülmeyi beklerken biz de sizler için bu konudaki bilimsel gerçekleri derlemek istedik.
Göbeklitepenin Sırrı
Göbeklitepe’nin nasıl bir yerleşim olduğu ve neyi temsil ettiği az çok bilinen bir gerçektir. Bölgede yapılan kazılarda Göbeklitepe hakkında pek çok teori ortaya atılmıştır. Hatta bazı bilim insanları tarafından Göbeklitepenin sırrı dinlerin çöküşüdür sözleri de sarf edilmiştir. Bu yazımızda Göbeklitepe hakkında bilinen gerçekleri ve bazı spekülatif yorumları bulabilirsiniz.
Göbeklitepe Nedir? Nasıl Keşfedilmiştir?
Göbeklitepenin sırrı nedir ve Göbeklitepe hangi amaca hizmet etmektedir sorularının cevaplarından önce bu tarihi kalıntıyı bir tanıyalım. 1994 yılında sürüsünün otlatan bir çoban tarafından bulunan kalıntılar, uzmanlar tarafından incelenmeye alındı. Şanlıurfa il sınırları içerisinde bulunan taş kalıntıları, koca bir yerleşimin yerini de işaret ediyordu.
Uzmanlar tarafından yapılan kazılarda Göbekli Tepe adı verilen bir yerleşim alanına ulaşıldı. Bu alanda 45 adet T şeklinde sütuna rastlanıldı ve taş anıtların üzerinde çeşitli hayvanların simgeleri bulunmaktaydı. Henüz gün yüzüne dahi çıkarılmayan taş anıtların olmasının kesinleşmesi bu alanı dünyanın en büyük tapınağı haline getirmiştir. Uzmanlar, Göbeklitepe’nin 12 bin yıl öncesinden gelen bir dini tapınak olduğunu düşünmektedir.
Eğer Şanlıurfalı çoban, sürüsünü otlatırken kalıntılara ulaşmasıydı Göbeklitepe nasıl bulundu sorusunun cevabı verilemezdi. 12 bin yıllık tarih de günümüzde hala keşfedilmeden yerin altında yatıyor olacaktı.
Göbeklitepe Nerede?
Göbeklitepenin sırrı, ülkemizin Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde çözülmeyi bekliyor. Şanlıurfa ilimizin Örencik Köyü sınırları içerisinde yer alan Göbeklitepe, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde de yer alıyor. Binlerce yıl boyunca gün yüzüne çıkmayı bekleyen bu alanın hale tamamına ulaşılmış bulunmuyor.
Göbeklitepenin Sırrı Nedir?
Göbekli tepenin sırrı hakkında ortaya pek çok teori atılmıştır. Buna göre ortaya çıkan detaylardan en mantıklısı bölgenin bir tapınak olduğu yönündedir. Öyle ki uzmanların tahminlerine göre kazı alanında gömülü olan daha pek çok tapınak yer almaktadır. Toplamda 20 adet tapınak olduğunu dile getiren uzmanlar, bunlardan yalnızca 6 tanesine ulaşabilmiştir.
Pek çok uzmana göre Göbeklitepenin sırrı dinlerin çöküşü ibaresi doğru olmasa da bu alanın dinlerin başlangıcı olduğu düşünülüyor. Alman Arkeolog Klaus Schmidt tarafından yapılan açıklamalarda Göbeklitepe’nin insanlığın doğum yeri olduğu da iddia edilmiştir. Öyle ki Göbeklitepe, Adem ile Havva’nı yaratıldığı yerdir.
Schmidt tarafından ortaya atılan iddialara göre bu alanın kutsal kitaplarda geçen cennet bahçelerinden biri olduğu söyleniyor. Bununla birlikte de Göbeklitepe için dinlerin doğduğu yer adı da veriliyor.
Piramitlerden ve Stonehenge’den Daha Eski
Göbeklitepenin sırrı, yalnızca alanın ne amaçla kullanıldığı fikri ile sınırlı değil. Kalıntıların Mısır piramitlerinden ve İngiltere’de bulunan Stonehenge’den de daha eski olduğu biliniyor. Kazılar sırasında ortaya çıkan sütunların da insan gücü ile nasıl inşa edildiği merak ediliyor. Bununla birlikte kazıların pek çok katmana ayrılması Göbeklitepe neden gömüldü sorusunu da gündeme getiriyor.
Mısır piramitleri için insanlığın inşa etmesi imkansız yapılar denirken ondan daha eski Göbeklitepe için de çeşitli iddialar mevcut. Bunun yanı sıra Stonehenge kalıntıları için de çeşitli teorilerden bahsedilirken Göbeklitepe için de benzer yorumlar yapılıyor. Bu üç kalıntı, dünyanın en büyük gizemlerini oluşturuyor. Yine de diğerlerinin yanında Göbeklitepenin sırrı, daha da önemli bir konumda bulunuyor.
Göbeklitepe’nin Cennet Bahçesi Olduğu İddiası
Göbeklitepe belgeseli gibi önemli ve bilimsel yapımlarda da kalıntıların cennet bahçesi adı ile anıldığını söyleyebiliriz. Bölgede ilk kazılardan birini yapan Klaus Schmidt’e göre bu iddia oldukça gerçekçi ve mümkün. Öyle ki Alman arkeolog, kutsal kitaplarda yer alan cennet bahçesi tasvirlerinden yola çıkarak bu iddiada bulunuyor.
İddialara göre, cennet bahçelerinden biri olan Göbeklitepe, insanlığın yozlaşması ile birlikte toprak altında kalmıştır. Aynı zamanda Asur tabletlerinden yola çıkarak Göbeklitepe’nin Beth Eden adı verilen bir ova olduğu da biliniyor. Bu ovanın İncil ve Tevrat’ta geçen cennet bahçeleri ile birebir benzediği söyleniyor.
Ortaya Atılan Bir Diğer Bilimsel İddia: Sirius’un Hareketleri
Göbeklitepenin sırrı konusunda uzman bilim insanları tarafından ortaya atılan iddialardan biri de Sirius yıldızı ile ilgilidir. İtalyan astronom Giulio Magli tarafından yapılan incelemelerde sütunların astronomi ile alakalı olduğu düşünülmüştür. Guilio Magli tarafından yapılan araştırmada Göbeklitepenin sırrı ne sorusu üzerinde durularak bu konuda mantıklı detaylar ortaya atılmıştır. Magli, kalıntıların yeni bir yıldızın doğuşu ile ortaya çıktığını savunmaktadır. Siruis yıldızının parlak gözükmesi ile birlikte Göbeklitepe’de yeni bir dinin ortaya çıktığı düşünülüyor.
Göbeklitepe hikayesi kısaca versiyonu ile bu şekilde anlatılıyor. Göbeklitepe dinozor kalıntıları ile de gündeme gelmeye devam ediyor. 12 bin yıllık bir tarihin yeniden gün yüzüne çıkması ile birlikte bu konu hakkında çok fazla araştırma yapılmaya başlandı. Yazılarımızda tüm kültürel değerleri sizlerle paylaşmaya çalışıyoruz. Bu yazımızda da Göbeklitepe neden önemli ve miras olarak neden bu kadar değerli sorularına cevaplar bulabilirsiniz.
