featured

Güzellik Algısı ve Günümüzdeki Yeri

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Gerçekte güzel nedir? Geçmişten günümüze güzellik algısı nasıl şekillenmiştir? Bunları düşünmek, keşfetmek belki de günümüz dünyasına aykırı olduğu için pek aklımıza gelmez. Fakat aslında hayatımızın büyük bir bölümünü kapsayan güzellik kavramı, üzerine tartışmaya değer. 

Güzel Nedir? 

Güzel kelimesi TDK’da “Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran, çirkin karşıtı” olarak tanımlanmıştır. Fakat bu tanımı oluşturan kriterlerin herkes için göreceli olduğu kaçınılmaz bir gerçek. Kimisi sarışın bir kadından hoşlanır, kimisi renkli gözlü bir erkeği daha çok beğenir. Fakat bazı insanlar vardır ki güzeli bir kişiye ya da bir objeye sığdırmadan, sınırlandırmadan nitelendirir. 

Örneğin sözlük tanımında geçen “hayranlık uyandıran” kısmı onlar için doğadaki bir manzara, bir çocuğun doğumu, özlemle anılan bir hatıra olabilir. Ya da karşısındaki insanın fiziksel özelliklerinden öte onu ruhuyla görmeyi başarabilenler naifliği güzel olarak tanımlayabilirler. Bu nedenle güzellik algısı kişinin zevklerine, hayat tecrübesine ve tabiki hayata bakış açısına göre değişir. 

Geçmişten Günümüze Güzellik

İnsanoğlu hep yaşadığı zamandaki kriterler sanki hep öyleymiş gibi bir hisse kapılır. Bazı kavramlar var ki üzerine düşündükçe ve tarihteki yerini fark ettikçe günümüzü daha iyi anlamamıza yardımcı olurlar. Bunlardan biri de yazının başından beri konuştuğumuz güzelliktir.  Peki bir durup düşünelim. Örneğin günümüzde en çok beğenilen fiziksel Peki bu hep böyle miydi? Yüzyıllar önce de kadınlar zayıf kalmaya mı çalışıyorlardı? 

Aslında cevabı az çok tahmin edebilirsiniz; hayır tabii ki böyle değildi! Aksine sanat tarihinin derinlerine inecek olursak Kybele olarak adlandırılan ana tanrıça bir dönemin güzellik unsuru kabul edilmekteydi. Bu güzel tanrıçamız şu an geçerli kriterlerin aksine zayıf olmayan ve aslında doğurganlığı çağrıştıran hatlarla donatılmış, sanat tarihinde kadın doğasını güzellikle birleştirmiş bir semboldü. 

Aynı şekilde bir döneme damgasını vuran bir diğer kriter ise altın oran adı verilen yüz ya da vücuttaki simetrik detaylardı. Hatta bu kriter bizim hatırlayabileceğimiz kadar yakın bir tarihe kadar devam etmiştir. Fakat son zamanlarda hepimizin de dikkat ettiği gibi markalar farklılaşma yoluna giderek alışılagelmiş yüzlerden sıkılmış ve daha aykırı daha orantısız kimlikleri ortaya çıkararak tarihteki güzellik algısına yeni bir şekil verme yoluna girmişlerdir. 

Günümüzdeki Güzellik Anlayışı 

Az önce de söylediğimiz gibi güzellik algısı aslında bugünlerde büyük kitlelere ulaşan marka ya da kişilerin belirlediği kriterlerle devam etmektedir. Bu sözüm ona güzellik belirleyicilerin belli bir dönem zayıflığı ön planda tutup teknolojinin gelişmesiyle birlikte belli kalıplar oluşturarak güzellik algısını çoğunlukla kadın üzerine odakladığını söylersek pek de yanlış olmaz. 

Böylece belli başlı firma/marka ya da kişiler insanlarda bir algı yaratmış ve aslında hiç de ihtiyaç olmayan şeyleri sürü psikolojisi ile ihtiyaçmış gibi göstererek güzelliği maddiyata dönüştürmeyi başarmışlardır. Herkesin aynı olması, her markanın aynı şeyi ürettiği halde aslında ortada kopyalamaktan başka bir üretimin olmayışı ve belli bir kalıba girme zorunluluğu son zamanlarda özellikle kadınlar arasında tartışılmaya başlanmıştır. Bu nedenle aslında bu sığ güzellik algısını kendi elleriyle yaratanlar aynı şekilde yavaş yavaş yıkmaya başlıyorlar.

Kısaca özetlemek istersek güzellik denilen şey yüzyıllarca bir çok kalıba girmiş, sanat eserlerine ilham olmuş ve hayatı daha yaşanılır kılmıştır. Kimi zaman güzellik uğruna ölenler ya da uğruna öldürenler olmuştur. Fakat her zaman için güzellik görünenden çok bakılan şekildir.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

OKU Haber Dergi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!