featured

Boşanma Davalarında Tedbir Nafakası ve Merak Edilenler

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Boşanma davalarının ülkemizde de arttığı son dönemlerde, boşanma davalarının devam ettiği süreci kapsayan ve niteliği itibariyle geçici özelliğe sahip “Tedbir Nafakası” konusunda bilinmesi gerekenleri bu yazımız ile özetliyoruz.

Yasal mevzuatımız kapsamında Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesinde düzenlenen boşanma ya da ayrılık davası sırasındaki tedbir nafakası talep şartları nelerdir? Hangi hallerde ve ne koşullarda alınabilir? Nasıl sona erer?

Geçici Tedbirler Kapsamında Nafaka

Öncelikle bu konuların boşanma davasından önce iyi düşünülüp karar verilmesi önemlidir. Boşanma ya da ayrılık davaları açıldıktan sonra herhangi bir özel talep yapılmasa dahi mahkeme hakimi res’en yani kendiliğinden bazı geçici tedbirleri almak zorundadır.

Bu geçici tedbirler arasında, boşanma davası süresince eşlerin barınma ve bakımları, ortak çocukların bakım ve barınmaları ile kimin yanında kalacakları gibi hususlar yer alır.

Boşanma davası açılması sonucu eşler ayrı yaşama konusunda hak kazansalar da eşlerin ve çocukların bakımı konusundaki yükümlülükleri devam eder ve bu konuda özel bir talep olmasa bile davanın açıldığı Aile Mahkemesi Hakimi kendiliğinden bu parasal katkıyı ( tedbir nafakasını) tarafın ekonomik durumuna göre belirler.

Tedbir Nafakasını Kimler İsteyebilir?

Tedbir nafakasını ayrılık kararı almış, haklarında boşanma davası açıldıktan sonra süreci devam eden eşler birbirlerinden isteyebilirler. Tedbir nafakası isteminin temelini “Maddi açıdan zor duruma düşme ihtimali” oluşturur.

Bu kapsamda yaşam standartları boşanma davası süresince değişebilme ihtimali bulunan eş, diğer eşten tedbir nafakasını kendisi için isteyebilir. Tedbir nafakasının bir diğer adı da yoksulluk nafakasıdır.

Ayrıca boşanma davası sürecinde ortak çocukların yanında kaldığı ve bu şekilde çocukların bakımını üstlenen eşte, yine diğer eşten ortak çocuklar için nafaka talep edebilir

Kadın ya da erkek, davalı veya davacı olmak nafaka açısından fark etmez. Koşulları oluşmuşsa erkek ya da kadın tedbir nafakası talep edebilir. Boşanma davasında davacı olan tedbir nafakası isteyebileceği gibi şartları varsa davalı tarafta bu nafakayı isteyebilir.

Çocuklara İçin Tedbir Nafakası

Ortak çocukların yanında olmayan taraf, çocukların bakımını üstlenen diğer eşe tedbir nafakası öder. Bu konuda özel bir talep bulunmasa bile mahkeme hakimi çocukların durumunu res’en (kendiliğinden) gözeterek tedbir nafakası kararına hükmedebilir.

Tedbir nafakasının miktarının belirlenmesinde ise hakim, nafaka ödemeye yükümlü kılınan eşin ekonomik olanaklarına, gelir miktarına ve mali düzeyine bakar. Gerekli görürse bu konularda araştırma da yaptırarak ödenmesi gereken nafaka miktarını tespit eder. Nafakanın ödenmemesi durumunda icra takibi başlatılabilir.

Aynı Gelir Düzeyi ve Çalışan Eş Durumu

Ekonomik gelir bakımından aynı durumda olan veya birbirlerine yakın maddi düzeye sahip eşler için tedbir nafakası ödeme zorunluluğu yoktur. Ancak bu durum eşlerin birbirlerine ödeyeceği tedbir nafakası yönünden geçerlidir, çocuklar lehine ödenen tedbir nafakasını bu husus etkilemez.

Evlilik birliği esnasındaki hayat standartları göz önüne alınarak, bu hayatı sürdürebilmek için gerekli olan barınma, giyim, ısınma, gıda gibi masraflarda hesaplanarak bir eş lehine çalışsa dahi tedbir nafakasına hükmedilebilir. Çalışıyor olmak nafaka almaya engel değildir, bu noktada tarafların gelir durumlarına ve evlilik birliğindeki yaşam standartlarına bakılır.

Tedbir Nafakası Ödeme Yükümlülüğü Hangi Hallerde Sona Erer

Tedbir nafakası, boşanma ya da ayrılık davası süresince ödenen geçici niteliğe sahip olan bir nafaka türüdür. İsminden de anlaşılacağı üzere telafisi mümkün olmayacak zararlara neden olunmaması için tedbiren hükmedilir.

Tarafların tam kusurlu haline bakılmaksızın hükmedilir. Bu kapsamda Boşanma davası sonuçlandığında yani hüküm kesinleştiğinde tedbir nafakası ödeme yükümlülüğü de son bulur. Yine nafakalar kişiye sıkı sıkıya bağlı olan haklar kapsamında yer aldığından eşlerden birinin ölümü durumunda da nafaka yükümlülüğünün sona ermesinden yana karar çıkar.

Ayrıca nafaka alan eşin bu hakkından feragat etmesi veya bu nafakayı alan eşin, başka biri ile düzenli şekilde yaşamaya başlaması durumunda da mahkeme kararı ile nafaka yükümlülüğü sona erer. İnsanların boşanma ve ayrı yaşama hakkı elbette vardır ancak aile kurumunu bir arada tutmak öncelikli amaç edinilmelidir.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

OKU Haber Dergi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!