1. Haberler
  2. Bilim Haberleri
  3. Tarih
  4. İlber Ortaylı: Fatih Sultan Mehmet’in Annesi Hristiyan mıydı?

İlber Ortaylı: Fatih Sultan Mehmet’in Annesi Hristiyan mıydı?

İlber Ortaylı: Fatih Sultan Mehmetin Annesi Hristiyan mıydı?
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Fatih Sultan Mehmet ‘in annesi hakkında Hristiyan olduğu iddiasına cevap veren İlber Ortaylı, Sultan’ın annesinin değil; anneliğinin Hristiyan olduğunu anlatıyor. Dönemin dinlerinden bahsederken, birçoğunun bildiği ve anlattığı gibi Fatih Sultan Mehmet ‘in bir kilisesinin olmadığını, bir kilisenin çalışabilmesi için çok sayıda rahip ve çok sayıda katılımcının olması gerektiğini ifade ederken, o dönem kendisine ayrılan Hristiyan adetlerine uygun olan yerin ancak Şapel olabileceğini ifade etmektedir. Dinler tarihine de değinen Ortaylı, Hristiyanlık ya da Yahudilik gibi olmayan Müslümanlığın, tek bir şehadet ile kazanılabileceğinin de altını çizmektedir.

Çocuk yaşta tahta çıkan Fatih Sultan Mehmet ‘in liderliği babasından zorla almadığının da altını çizen Ortaylı, II. Murat’ın sağlık sorunu nedeniyle tahttan indiğini ve bu taht değişiminde Fatih Sultan Mehmet’in gerçekten zor dönemler geçirdiğini ifade etmektedir. O dönem toprak kazanmaktan daha çok zor olan bir sürece, kazanılan bölgeyi yaşanabilir hale getirme sürecini de anlatan Ortaylı, Osmanlı Devletinin yaptığı bu girişimleri Venedik ya da Papalık kurumunun yapamayacağını da anlatmaktadır. İşte, İlber Ortaylı ve Fatih Sultan Mehmet anekdotları…

Osmanlı tarihinin en önemli hükümdarlarından biri olan Fatih Sultan Mehmet, yalnızca İstanbul’un fatihi değil, aynı zamanda çağının ötesinde bir entelektüeldi. Celal Şengör ve İlber Ortaylı’nın katkılarıyla hazırlanan son programda, Fatih’in çok boyutlu kişiliği, eğitim geçmişi ve ilmi merakı detaylarıyla konuşuldu. Bu yazıda, onun tarihçiliğe bakışı, coğrafya bilgisi ve bilimle kurduğu ilişkiyi gözler önüne seriyoruz.

Tarihi Dedikodudan Öğrenen Bir Toplum

Celal Şengör, toplumumuzun tarihi yüzeysel şekilde, çoğu zaman dedikodularla öğrendiğini vurguluyor. Liselerde tarih öğretiminin zayıf olması, tarihçilerimizin Batı’daki örneklerle kıyaslandığında eksik kalmasına yol açıyor. Avrupa’da bir lise tarih öğretmeni, akademik düzeyde eğitilmiş ve düzenli olarak bilgilerini güncelleyen bir profesyonel. Bizde ise tarih hâlâ yeterince ciddiye alınmıyor.

Fatih’in Diller ve Bilimle İmtihanı

Fatih Sultan Mehmet, çağının çok ötesinde bir entelektüel kimliğe sahipti. Yunanca, Latince, Arapça, Farsça ve İtalyanca gibi birçok dili biliyor, bu dillerde eserler okuyor ve şiirler yazıyordu. Topkapı Sarayı’ndaki kütüphane, onun bilimsel ilgisini ve okuma tutkusunu yansıtıyor. İlber Ortaylı, Fatih’in Batlamyus’un “Atlas Major” benzeri haritalarını okuduğunu ve coğrafya ile derin ilgisi olduğunu özellikle vurguluyor.

Bir Hükümdarın Bilimsel Kanunnameleri

Fatih’in sadece savaş stratejileriyle değil, hukuki ve idari düzenlemeleriyle de devlet yapısını şekillendirdiği biliniyor. Kanunname hazırlamadan önce çeviriler yaptırdığı, literatürü incelediği ve devlet teşkilatını bilimsel bir yaklaşımla kurduğu ifade ediliyor. Bu yönüyle Fatih, bir hukukçu kadar disiplinli ve titiz bir devlet adamıydı.

Hurufilik, İnanç ve Yorumlar

Programda Fatih’in dini görüşleriyle ilgili doğrudan bir açıklama yapılmasa da, onun farklı mezheplere ve fikir akımlarına olan ilgisi dile getirildi. Hurufilik gibi dönemin tartışmalı inanç sistemleriyle ilişkisi olduğu, fakat aynı zamanda geleneksel Hanefi fıkhına da bağlı kaldığı anlatılıyor.

Coğrafya ve Astronomi Merakı

Fatih’in astronomi ve coğrafyaya duyduğu ilgi, onun bir hükümdardan fazlası olduğunu gösteriyor. Döneminin denizcileriyle temas halinde olan Fatih, deniz haritalarını anlamakla kalmamış, bunların geliştirilmesine de katkı sağlamıştır. Dünya’nın şekline dair teorileri bilse de, dönemin genel kabulüne göre hareket etmiştir.

Sonuç: Efsanelerin Ötesinde Bir Fatih

Fatih Sultan Mehmet, yalnızca bir savaş dehası değil; kültürel, bilimsel ve hukuki alanlarda da derinleşmiş bir liderdi. Onun hayatına yalnızca “İstanbul’un Fethi” penceresinden bakmak, çok katmanlı bir dehayı eksik tanımamıza neden olur. İlber Ortaylı’nın da dediği gibi, “Bu bir hükümdardan fazlasıydı.”

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
be_endim
Beğendim
0
dikkatimi_ekti
Dikkatimi Çekti
0
do_ru_bilgi
Doğru Bilgi
0
e_siz_bilgi
Eşsiz Bilgi
0
alk_l_yorum
Alkışlıyorum
0
sevdim
Sevdim
Sorumluluk Reddi Beyanı:

Bu sitede yayınlanan içerikler doğruluğu kanıtlanmış bilgiler değildir.

Bir Cevap Yazın

OKU HABER ile Haber Hakkında Sohbet