featured

Yaş Düzeltme Davaları Türk Hukuk Sisteminde Nasıl Gerçekleştiriliyor ?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Nüfus Davaları arasında yer alan yaş düzeltme davaları, esas itibari ile nüfus kayıtlarına hatalı, yanlış ya da geç işlenmiş doğum tarihlerinin düzeltilmesi talebini içeren davalardır. Peki, yaş değiştirme, yaş büyütme ya da yaş küçültme davaları gibi isimlerle de anılan bu davalarda nelere dikkat edilmelidir? Söz konusu davaları kimler, ne zamana kadar açabilirler? İşte tüm merak edilen yönleri ile yaş düzeltme davaları …  

Yaş Düzeltme Davası Nedenleri

Ülkemizde bir toplumsal gerçeklik olarak özellikle kırsal kesimlerde çocukların nüfusa geç kayıtları nedeniyle gerçek yaşları ile nüfustaki yaşları arasında farklılıklar doğması mümkün olabilmektedir. Bu farklılıklar ise bu bireylerin hukuki işlemlerinde sorunlar yaşamasına sebebiyet verir. Uygulama özellikle evlilik, emeklilik, askerliğe başlangıç, eğitim, memuriyete giriş, sınavlara katılım, ceza davalarında cezanın belirlenmesi gibi çok sayıda farklı gerekçe ile yaş düzeltme davaları ile karşılaşmak mümkündür. Nüfus kayıtları kamu düzeni ile alakalı olduğundan, nüfus idarelerinin bildirimi ya da baktıkları ceza dosyalarında mağdur ya da şüphelinin yaşı hususunda şüphe doğan durumlarda Cumhuriyet savcıları da bu davaları açabilme yetkisine sahiptirler.  

Nüfus Kayıtlarındaki Maddi Hataların Düzeltilmesi

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 35. madde düzenlemesinde  

“Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.” 

hükmü getirilmiştir. Bu madde düzenlemesine göre nüfus kayıtlarındaki değişiklikler için mahkeme kararı aransa da, bu kayıtlardaki maddi hataların dayanak belgelerine dayalı olarak nüfus müdürlüklerince düzeltilebilmesi mümkündür. Yani yalnızca maddi hataların düzeltilmesi dava açılmadan Nüfus müdürlüklerine başvuru ile istenebilir.  

Yaş Düzeltme Davası Ne Zaman Açılır ?

Bu tür davalar, nüfus kaydı bulunmak şartı ile herkes tarafından kendi kayıtlarına yönelik olarak istenilen zaman açılabilir. Bu dava yönünden zamanaşımı süresi bulunmaz. Ancak unutulmamalıdır ki bu tür yaş düzeltme davaları yalnızca bir kez açılabilir. Çünkü açılacak tek dava ile zaten maddi gerçeğe ulaşılır. Yaş düzeltmeye dair davayı kişi ergin ise kendisi, ergin değilse veli ya da vasisi açabilir. Yine belirli hallerde Cumhuriyet savcısının da dava açma hakkı bulunur.  

Yaş Düzeltme Davasında Görevli Mahkeme

Yaş düzeltme davalarında genel yetki, düzeltmeyi isteyen kişinin yerleşim yerindeki Asliye Hukuk Mahkemesinde bulunur. Ancak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu 218/2 madde düzenlemesinde  

“Kovuşturma evresinde mağdur veya sanığın yaşının ceza hükümleri bakımından tespitiyle ilgili bir sorunla karşılaşılması halinde; mahkeme, ilgili kanunda belirlenen usule göre bu sorunu çözerek hükmünü verir.” 

 hükmü bulunması nedeni ile önündeki dosyada yaş düzeltme gereken hallerde ilgili ceza mahkemesi de bu yaş düzeltmelerini yapabilme yetkisine sahiptir.  

Yaş Düzeltme Davası Şartları

Yaş düzeltme taleplerinin reddedilmemesi için bazı şartlara özellikle dikkat edilmesi gerekir. Bu kapsamda eğer kişi bir hastanede ya da doğum evinde doğmuş ve buna ilişkin kayıtlarda varsa (Doğum Belgesi gibi) bu kayıtlara itibar edileceğinden dava reddedilir. Doğuma ilişkin kayıtlar ise hastane arşivlerinden ya da nüfus müdürlüklerinden temin edilebilir. Yani yaş düzeltme isteyen kişinin hastanece düzenlenmiş resmi doğum kaydının ve belgesinin bulunmaması gerekir. Çünkü yaş noktasında bu belgeler geçerlidir.

Ayrıca talepte bulunanın dış görünüşünün, düzeltilmesini istediği yaşa uygun bulunması gerekir.  Düzeltilmesi istenilen yaşa dair fiziksel görünümün olup olmadığı mahkeme tarafından değerlendirilir.

Yine düzeltme istenilen yaşta bir kardeşin olmaması da gereklidir. Kardeş açısından bu şart oldukça önem taşır, ve uygulamada dava açan kişi ile kardeşi arasında en az 180 günlük fark olması aranır.

Yaş küçültme davalarına münhasıran yani sadece yaş küçültme davalarında tescil tarihine kadar düzeltme yapılabilir. Çünkü kimse doğmadan nüfusa kayıt ettirilemez. Daha açık bir anlatım ile bir baba, daha oğlu doğmamışken gidip de doğum olduğunu bildirip nüfus kaydı oluşturmaz. Bu nedenle yaş küçültme en fazla tescil tarihine kadar yapılabilir.

Kişinin daha önce yaşının düzetilmemesi de diğer bir şarttır. Yine davacıyla annesi arasındaki yaş farkı da oldukça önemlidir ve bu husus da mahkeme tarafından gözetilir.

Yine Yargıtay tarafından verilen bazı kararlarda ise 25 yaşından sonra açılmış yaş düzeltme davalarında, kişinin gerçek doğum tarihinin kesin bir şekilde tespiti mümkün bulunmadığından bu taleplerin reddine karar verilmesi gerektiği hususu da belirtilmiştir.

Ayrıca bu davalarda talep edenin resmi kayıtları da istenir. Bu bağlamda düzeltme istenilen doğum tarihine göre kişinin okula başlama tarihleri gibi hususlarda değerlendirilir. Örneğin talep edilen doğum tarihiyle okula başlama tarihi arasında 2 ya da 3 yıl gibi fark var ise talep reddedilir. Çünkü 2 ya da 3 yaşında bir çocuğun okula başlayamayacağı açıktır.  

Yaş Düzeltme Davalarında Deliller

Kemik radyolojisi ile kemik yaşının tespiti genellikle mahkemeler tarafından başvurulan bir yoldur. 25 yaşa kadar kemik yaşının tespiti tıbben yapılabilir. Bu yaştan sonra kemiklerde gelişim olmayacağından bu yola başvurulamaz. Kemik yaşının tespitine dair alınan raporlarla, talep edilen yaş ile kemik yaşının uyumlu olması gerekir.

Daha sonra mahkeme nüfus kayıtları ile kardeş, anne ve baba bilgilerini araştırarak, ayrıca dış görünüşün talep edilen yaşa uygunluğunu da gözler. Yine tanıkların beyanı da bu açıdan önemlidir. Tanıkların bu noktadaki beyanlarının tutarlılığı da önem taşır.

Tanığın, yaş düzeltme isteyen kişinin doğum tarihini hatırlayabilmesinin makul olması gerekir. Örneğin doğum tarihini düzeltmek isteyen kişinin doğum yılında, tanığın evlenmiş olması, askere gitmiş olması ya da aynı yıl çocuğunun doğması gibi makul bir sebeple talepte bulunanın doğum tarihini hatırlaması beklenir.

Son olarak belirtelim ki nüfus kaydında yalnızca doğum yılı yazılmışsa ay olarak Temmuz ayının birinci günü yazılır. Yalnızca gün yazılmamışsa o ayın ilk günü esas alınmak suretiyle karar verilir.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

OKU Haber Dergi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!